çocukluk denince akla gelenler

entry79 galeri
    48.
  1. 18:00 star'da verilen Pokemon.
    Şükran Teyze'nin muhallebili kurabiyesi.
    Komşunun kör köpeği rex.
    Yan binanın/mahallenin çocuklarıyla yapılan kavgalar. (Çamur topundan, tahta sopaya. mınçıka yapmışlığımı bilirim)
    Çamurla yapılıp kurusun diye güneşe bırakılan heykel çalışmaları.
    Beyblade. (Üüüç ikii biiir haaaazıır, ATEŞ!)
    Digimon.
    Yu-gi-oh.
    Playstation one.
    Atari. (Bilimum contra)
    Taso.
    Gazoz kapaklarının tren yoluna dizilmesi, gelen trenlerle düzleşmelerini izlemek sonra da, alıp saklamak.
    Magnum'un bir zenginlik sembolü olması. (Allah'ım bitmeyen dondurma yapmışlar.)
    Okulda trencilik oynarken etek kaldırmak.
    "Atan alır kampanyası ehuheheuhe"
    "Zıbanmak yok lan! Düzgün atın"
    "Ya anne valla ayaklarım temiz, yıkamayalım" (8 saat toz toprak içinde koşturulmuş)
    Sevdiğin herkesin masada olduğu sana çok büyük gelen sofralar.
    "Hadi salıncağa biraz da kardeş binsin"
    Okul kantininde satılan çikolatası Titanyum sertliğinde çakma kinder yumurtalar.
    Arada sırada mahalleye gelen dönme dolapçı (sanırım buna denk gelen son nesilim.)
    Komşu araba yıkarken akan suya çalı çırpıyla baraj kurmak.
    "Aaaaannneee mısırcı geldi paraaa. ya anneeee mısırcı gidiyo çabuuk."
    ışıklı ayakkabıyı çok merak edip aldıktan iki gün sonra sıkılmak.
    Saatlerce oturup karıncaları izlemek, kedileri sevmek, köpeklerle oynamak. (iyice polyanna sedat'a bağladım a.q.)

    Ama en güzeli:

    Çocukken herkesin sana çok iyi görünmesi çünkü büyüdükçe o çok sevdiğin insanların kötü yüzlerini de görüyorsun ve sanırım çocukluğunun bittiği an da o an oluyor.
    0 ...