söykü yazarlarından engelsiz öyküler

entry53 galeri
    24.
  1. madem öyle gerçekçi olsun hikaye:

    her sabah olduğu gibi az biraz acıyla uyandım. etrafıma odama baktım annem ben uyuduktan sonra düzeltmiş sanırım. sever beni saolsun. bir müddet keyif yaptığımı hayal ederek uzanmaya devam ettim. e artık kalkma vaktiydi iş beni bekler. o sırada annem girdi odaya. zamanlaması her zamanki gibi harikaydı tabi. gülümsedi bana ve kalkman lazım iş vakti dedi. sanırım aklımı okuyordu, gülümsedim. geldi kollarımın altından kavradı beni ve oturur pozisyona getirdi. belinin ağrıdığını söylemesede hissediyordum. biraz kuvvetlice tutup tekerlekli sandalyemin üzerine koydu beni. nerdeyse düşüyordum ama önemsiz. acıyacak bir yeriniz kalmadığında önemi olmuyorda zaten. durumumuz pek elverişli olmadığı için babamın zamanında bize bıraktığı evde yaşıyoruz ve maalesef 2. katta. o yüzden zaten yarım saat erken kalkmam. annem gene zorlanarakta olsa işe yetişmemi sağlamak için merdivenlerden kapıcı ismet abinin yardımı ile indirdi. saolsun senelerdir üşenmeden yardım eder bana ismet abi. yalnız her sene belli vakitler köye gitmese dahada iyi olurdu ama adamda sonuçta akrabalarını özlüyor. birine muhtaç olmak zor... öyle günlerde üst katımızdaki necla teyze yardım eder bize. güçlü kadın 4 çocuk yetiştirmiş. hepside sapasağlam. benim gibi değil yani. ismet abiye teşekkür ettikten ve anneme el salladıktan sonra ufak ufak başladım yürümeye otobüs durağına. yürümek? ağız alışkanlığı işte, benim pırpırla devam ettim yani yoluma,yakın zaten durak nerdeyse evden görünecek kadar. gideceğim yerden geçmesine rağmen onlarca otobüse sadece bakmakla yetindim. çünkü hiçbirinde benim binmeme yardımcı olacak sistem yoktu. gerçi daha kaldırımlardan inerken bile zorlanıyorum. bazı yerlerde daha bizimde yaşadığımız düşünülmüyor... nihayet sarı otobüslerden birine denk geldim. orta kapı açıldı benim için ve bir yolcudan rica edip gerekli aparatı yere doğru açmasını sağladım. insanlarımız herşeye rağmen iyi niyetliler. gerçi sadece ben iletişime geçince karşılık alsamda bu bile yetiyor. tuhaf bakışlar arasında bitirdim hergün olduğu gibi yolculuğumu. komik şeyler okurum yolda ve gülerim bol bol. tabi alışık değil kimileri tuhaf geliyor gülmem. gene binbir rica utanmayla aldığım yardımla indim otobüsten. neyseki iş yerimin girişinde bir platform var merdivenlerden çıkmamı sağlayan. ordan asansöre geçişte kolay. danışma ve birkaç kişiyle selamlaşıp geçtim çalışma yerime. e tabi benim masa biraz geniş alanda. tekerlekli özel koltuğumdan olsa gerek. çoğunlukla iyi arkadaşlarım var. özellikle adı samet olan piç tabiatlı arkadaşım sayesinde günü daha iyi geçiriyorum. saolsun yalnız bırakmaz beni. hergün benimle alay eden bir lakap takar bana. kimi gün michael schumacher kimi gün kenan sofuoğlu olurum onun gözünde. benim diğerlerinden farklı olmadığı göstermek için yaptığından kızmam ona. bilirim iyi niyetini çünkü. sıkışık sayılabilecek bir ofisteyiz daha doğrusu geniş ama kalabalık bir ofiste. ve bugün maalesef tatsız bir olay yaşandı. ayrılmaz kankiler dediğimiz iki arkadaş kavga ettiler. bildiğin yumruk tekme yani. ve gene maalesef ki çok üzüldüklerine eminim kavga sırasında beni devirdiler. o sıra telaştan kaçamamışım işte ne bileyim. tek hatırladığım sametin çok ağır küfürler edip beni yerden kaldırdığı. bir nevi kavgayı ayırmıştım oturduğum yerden. buda güzel bişey tabi. bu olay yüzünden operasyon şefimizin bana izin vermesi sebebiyle bir ton acıyan gözün arasından geçip evime doğru yola çıktım. hiçbirşey değilde arzunun ki kendisine deli gibi aşığım, bana acıyan gözlerle bakması beni biraz üzdü. e malum bizde aşk kavramı maalesef geçerli değil. sevmek gibi bir hakkımız yok. hatta bir ara kuzenim olucak hayvan bana kız arkadaş ayarlamıştı hesapta . kızda tekerlekli sandalyede. ben tanıştıktan sonra anlaşamayınca davul bile dengi dengine neyini beğenmedin oda sakat demişti öküz. tabi biz ayrı bir ırk olarak görüldüğümüz için kendi ırkımız harici sevemiyoruz... aynı yorucu ama komik yolcuğumu çekip evime geldim. annem telaşlandı erken saatte görünce beni. ismet abi gene yardımcı oldu saolsun eve girdim. işten gelince daha doğrusu dışarı çıkma gibi bir lüksüm olmadığı için bütün boş zamanlarımda bilgisayar başında otururum. her zaman takıldığım sözlüğün bizim gibiler için bir kitap hazırladığını gördüm vede sevindim. hala bizi düşünen insanlar var diye. ha söylemedim sanırım daha, engelliyim ben. kiminize göre özürlü kiminize göre engelli kiminize göre acınacak sakat insanlardan biriyim. buna rağmen talimatlar çok açıktı ve bende bu olayın içinde biri olarak talimatlara uygun bir öyküyle katılmak istedim. sanırım yazmaya başlamalıyım artık:

    bügün çok güzel bir gündü ve ben her zamanki gibi pozitif bir şekilde uyandım...
    0 ...