kendin içtiğin takdirde bir seviyeye kadar tolere edebilirsin ama ya sen içmiyorsan ya da içip de bokunu çıkarmıyorsan ?
gidersin arkadaşlarınla bir yere, o gün içki içmek istememişsindir, ya da ne bileyim ilaç kullanıyorsundur veya alkol kullanmayan bir insansındır ya da içince kolay kolay sarhoş olmuyorsundur.
oturursun masaya, başlar yanındakiler içmeye, sen de ufak ufak takılırsın muhabbete.
belli bir süre sonra diğer insanların sarhoş olma eşiği gelir ve sarhoş olmadan sarhoşla uğraşma da ondan sonra başlar zaten.
gözlemci olarak izlersin dışarıdan, sarhoş olsan belki de sana da batmayacak hareketler, bir anda iğne gibi batmaya başlar, muhabbet saçma sapan yerlere gider, eğer kızlı erkekli bir grup ve içerisinde kendini bilmezler var ise birbirine sarkmalar, yılışık yılışık bakışlar, el ayak hareketleri.
ya da çok iyi tanımadığın birileri ile masadaysan ve onların bünyesine alkolün vereceği tepkiyi bilmediğinden sürekli bir tedirginlik halinde olursun.
hele bir de üstüne laf geçirmeler, sevgililerin ya da eşlerin kendi aralarında kavgaları, aptalca sebepler yüzünden atışmalar başlarsa iyice çekilmez halır.
veyahut belki de kankan vardır yanında, o içer ama bokunu çıkarana kadar içer, kankan sonuçta, ne olursa olsun onun zarar görmesini istemezsin. sağa sola bulaşsa da, garsonla onunla bununla kavga etse de dizginlemeye çalışırsın.
ya da sevgilin çok içmiştir, başına bir şey gelmesinden korkarsın, onun; diğer insanların yanında rezil olmaması için çaba gösterirsin.
velhasıl kelam zor iştir arkadaş sarhoş olmadan sarhoşla uğraşmak, herkes kolay kolay katlanamaz.
ama her masada da böyle bir adam şarttır. yeri geldiğinde dur, yapma diyecek, otokontrolü ile ortamı sakinleştirmeye çalışacak.
yeri geliyor hepimiz de iki role bürünüyoruz işte.
bazen sarhoş olan, bazen de sarhoş olmadan diğer insanlarla uğraşan.
