bir süredir, dahil olduğu sürtüşmeleri, polemikleri merakla takip edilen suser.
kendisine olan, tarifsiz ve anlamsız* sempatimizden sebep, yıpranışını görmek, üzücü.. babamızın oğlu değil nihayetinde, durumunu kurtarmak için ortaya atılalım.
lakin yine de, haddim olmayarak biraz irdeleyecek olursam, dışarıdan bakıldığında, bilhassa futbol konusundaki yorumları, karşı rakip takım ve taraftarlarına yaklaşımı, söyledikleri, ilk etapta "yapmacıklık" olarak değerlendirilebilir. ki, zordur bu çeperi aşabilmek.. sanki, zorla "avrupa maçlarında ezeli rakibini desteklemek isteyen birisi"* havası estirmek için kastırıyor gibi geliyor olabilir, ama bu şahıs da, bu hissiyat samimi.. vallahi samimi!...
genelde, karşılaştığı polemik ve çatışmalarda takındığı tavırlara göre, 2 tip insandan söz edebiliriz. ilki; kendisine söylenene, yöneltildiği sertlikle veya fazlası şeklinde karşılık veren; ters kişiye karşı ters olan, "meydanı boş mu bırakacağım abi ya?" deyip, ateş püskürüp, tartışmayı filizleyen tipler.. ikincisi, tümden olaylara kayıtsız kalıp, "iplemeyen kişi ayağına yatan kişi" durumundan çok, gerçekten yaşananları silip atan, önemsemeyen kişiler ki, kendi mental balansı için doğruyu yapan kişi de budur..
ancak bazıları da, bu kategorizasyonların dışına taşarak, elinden geldiğince yumuşaklık ve düzgün üslupla, gerektiğinde kendisini göstermeyi, müdafaa etmeyi seçiyor.. bir bakıma, arada kalıyor.. sanırım, tanımlanamayan yabancıda da bu durum mevcut.. çok göz önünde olup, çok yazdığından, kolay ve açık hedef haline geliyor olabilir. o ise, söylenenlere kayıtsız kalmayıp, usulünce söz atıyor.. ancak, bu bile onu yoruyordur kuşkusuz.. insanların en çok yüklendiği tipler de, genelde bunlar olur.. çünkü, yumuşak başlılık bir erdem değil; ziyadesiyle "pasiflik" göstergesi olarak değerlendirilir. kişi, makul götürmeye çalıştıkça, kendisine sokulanların sayısı artar. korelasyonu budur..
"""objektif ve renkli bir futbol için de gammazlık yetkilerimle birlikte peşinde olacağım.
sözüm söz!"""
demiş bir girisini bitirirken.. çocuksu bir gözdağı ve yumuşak anlatımla şunu yazan adam, kötü biri olabilir mi tanrı aşkına? yada futbol fanatiği? art niyetli? başkası olsa, bünyesini nefes nefese bırakan egosunu doyurmak için, saydırır da saydırırdı..
sürekli, thriller stilde giriler paylaşıyor diye dahi eleştirenler olmuş kendisini.. yahu, burası sözlük.. kimin ne amaçla, hangi mentalite ile sözlüğün kullandığının, bir başkası için ne ehemmiyeti var? kimi var, sırf lakaytlık olsun, torba dolsun diye; kimisi var: "edindiklerimi, tecrübelerimi paylaşayım da, insanlara yararım dokunsun" diye, kimisi: "banane yahu! ben yazar, çıkarım. kafam rahat olsun, yeter.." diyerek sözlük kullanıcılığı yapıyor. kimileri de; sevgili, kendisini cinsel açıdan mutluluğa eriştirecek bir partner arayışında.. kime ne diyebiliriz abi? bu adam da, belli ki bu şekilde rahatlıyor, bundan haz alıyor..
velhasıl kelam, bu adamdaki entelektüel altyapı, bilhassa hayalgücü kimsede yok. bu tip insanları sözlüğe küstürmemek lazım.. ayrıca, şayet twitterdaki paylaşımları, tümden kendi dağarcığına aitse, üstte yazılan hoş detaylar, iki katına çıksın. **