bir akşam taksimde bir barda içiyorduk. galatasaray lisesinin olduğu sokakta olduğumuzu hatırlıyorum. kafam çok iyiydi. oturduğumuz barda gözüm barın sonunda ki bir gruba takıldı, nejat işler çevresinde kızlar içiyordu, yanımda bir bayan arkadaşım vardı ki adama aşıktı diyebilirim. nejet işler dedim sadece. diğer arkadaşlar hepsi döndü ağzında sigarası olanın düşürdüğünü biliyorum. o kız bir anda çığlık atmaya başladı. kız dediğime bakmayın o zamanlar 25 yaşında bir hatun. sakinleştirmeye çalışırken ben yanına gideceğimi söyledim tabi bunlar arkamda. gittim abi dedim aliyeyi severek izliyoruz * gülmeye başladı bu arada dedim pentagram konseri var oturun çocuklar demez mi, oturduk ve bir bira içtik. imzalar falan alındı. geceye büyük keyif gelmişti. *
--spoiler--
amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. sevmiyorum işte. biz kuşak olarak böyleyiz. bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. o tarafımız gelişmedi. benim tek bir düşüncem var; çıplak geldim, çıplak gideceğim ben dünyanın bir parçasıyım, şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor ben de çekiyorum aynı acıyı. altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? hayır olmam. aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. çünkü iyi görmüyorlardır.