albırt çıktığı zindandan koşarak kristını aramaya başladı lakin ormanın derinliklerinde kristına ait bir iz bile yoktu. yürüdü yüdürü ve yürüdü... bir su birikintisine rastladığında kana kana suyunu içti. fakat bu suyun nereden geldiğini bilmiyordu, su pisse zehirlenebilirdi de. bu düşüncelerle kavrulurken albırt uyuya kaldı. uyandığında kurt ulumaları ve baykuş sesleri vardı. yıldızlar apaçık görülüyordu.
kuzey yıldızıyla yön bulunabileceğini uludağ sözlük'te okumuştu. hemen yönünü bulmaya çabaladı. gecenin bir vakti olduğu için bir yandan tırsıyor bir yandan da yürüyordu. karnı da acıkmıştı. yerde bulduğu sümüklü böceği hiç düşünmeden yedi. en nihayetinde açtı. aç olan her şeyi yer. ne pahasına olursa olsun. ve burada paha yaşamaya çalışmak, hayatta kalmak ve sevdicek kıristını bulmaktı.
edit: ben çok yanlış gelmişim la. bu entryi 5 syf öncesine taşıyamıyo muyuz? :)
- kezbanın tribini çekecek hali olmadığından sigarasından bir fırt çekmeye gitti albırt fakat kezban tripte kararlıydı. *