dindarlara her daim reva görülmüş olan muamelenin yansımalarıdır bu baskılar.
maraş katliamı, sivas katliamı vesairelerde; o dönem devletin başındaki insanlar, askerlerle kol kola idilerdi. bu olayların hepsi düzmece, galeyana getirme ve insanları dindarlardan nefret ettirme üzerine kurgulanmış oyunlardı. özellikle bu sivas olaylarında, insanların yanarak değil, içeride bulunan birileri tarafından vurularak öldürüldüğü otopsi raporlarıyla kanıtlanmıştır. oraya o kadar dinciyi sorgusuz sualsiz toplayan da, onlara o mekanı yaktıran da, devletin başındaki insanlardı. neticede işlerini şansa bırakmamış, içeri adamlarını sokup, içerideki insanları vurdurtmuşlardır, ''ola ki yanmazlar, kurtulurlar'' diye. sallamıyorum, gidin adli tıbba bakın bakalım raporlara...
ateistlerin şöyle bir beyanları oluyor: ''biz bu ülkede dinsel kimliğimizi gizlemek zorunda kalıyoruz, toplumsal bir baskı var.''
olması gereken de budur zaten. sen etrafta peygambere, allah'a küfrederek gezeceksin; ''anam babam sana feda olsun ya rasulullah'' diyen insanlar da, ''adamın özgür düşünce, vicdani kanaat ve düşüncesinin yayma hakkı var beyler'' deyip kollarını bağlayarak oturacak, öyle mi? öyle gizlersin kendini işte... ne zamanki kendi ''ateizm cumhuriyeti''ni kurarsın, oradaki müslümanlara baskı yaparsın sen de, hadi canım...