sabah otobüsü kaçırdım. durakta bizim okuldan bi kaç kişiyi gördüm. daha önce hiç konuşmuşluğum yok tabi. ben böyle hiç yüzlerine bakmadan burnum havada otobüsü bekliyorum. ders başladı çoktan biz hala duraktayız. sonra başka bi otobüs geldi. okula gittiğini biliyorum ama nerede indirdiğini bilmiyorum. neyse bunlar bindi otobüse benim de şans eseri tek binimlik kartım kalmış ben de bineyim dedim. bunlar en arkaya oturdular ben de baya bi öne oturdum. otobüs dediğim de ankara'ya yeni getirdikleri metrobüs. içi tren gibi. önde ki arkada oturanı görmek için 180 derece dönüp bakması gerek. hiç bilmediğim yerlere gitti otobüs. dolan dolan dolan dolan. tam 20 dakika dolandı. 20 dakika sonra ben her durakta dönüp arkaya baktım. bizimkiler inmişler mi diye. ve sanırım en az 10 kere bakmışımdır. gözümde görmüyor zaten dönüp bi 5 saniye bakıp tekrar önümü dönüyorum. en sonunda dayanamayıp düğmeye bastım ve durakta indim. onlar hala otobüstelerdi. arkadaşımı aradım geldi aldı beni. 4 durak daha varmış okula. saçmalık şu ki onlar zilyon saat dolanan bi otobüse niye binmişler. ben niye bilmediğim otobüse tanıdık var diye binmişim. gözümün görmediğini bildiğim halde niye aramıza zilyon kilometre mesafe koyup oturmuşum otobüse. sonuç olarak yarım gün yok yazıldım. onlar da gülüp durdular zaten. inşallah siz de bilmediğiniz otobüse binersiniz de durağı kaçırdım mı diye telaşlanırsınız, amin.