yarına tamamlamam gereken bir sürü bir sürü şey varken, ben burada amaçsızca başlıktan başlığa atlayıp duruyorum. ve bilgisayarı kapatınca ne yapacağım biliyor musun? yine aynı amaçsızlıkla müzik dinleyip hayal kuracağım. tuhaf biliyorum ama bazen sırf hayal kurabilmek için yatağa erken girdiğim zamanlar oluyor. şöyle uyku saatinden yarım saat önce falan kafi.
hiç tanımadığım insanların dertlerini dinlemek hoşuma gidiyor. yoldan geçerken biri çevirse derdini anlatsa oturur saatlerce dinlerim. tabi kim niye çevirsin o da var.
aynı şekilde hiç görmediğim yerlere gitmeyi istiyorum. gittiğim yerde farklı insanların yüzünü görmek istiyorum artık, farklı bakışlar, farklı bir hava solumak istiyorum. buradan çok sıkıldım. çok.
taa ilkokul 8.sınıfta gitar kursuna gitmiştim. 2.aydan sonra çok güzel çalmaya başlamıştım. lisede de öğretmenim yanına asistanlığa gidiyordum küçük çocuklara. ama 2 senedir kursun kapısından bile geçmiyorum. hatta öğretmenimi yolda görsem yolumu değiştiririm konuşmamak için. çünkü ben böyleyim. güven eksikliği midir nedir artık bilmiyorum. uzun süre görüşmediğim insanlarla tekrar karşılaşmak istemiyorum.
insanlara çok çabuk güveniyorum. sonra en ufak bir darbede mala dönüyorum. o yüzden artık yeni insanlara karşı mesafe koymaya başladım.
hayvanlardan nefret ediyorum. kedisinden köpeğine. ve çoğundan korkuyorum. güvercinden bile. yolda köpek görsem nereye gideceğimi şaşırıyorum. küçükken kuzenimle civcivi paylaşamayınca kafası koparıp kafası benim gövdesi senin demişim. böyle de bir caniyim.
bunları yazınca elime hiç bir şey geçmedi, hatta sonuna kadar saçmaladım ama suratım da nedensiz bir gülümseme var şu an. saat geç oldu ya, ondandır herhalde.