insanın en doğal iç güdülerinden biridir. şöyle ki annemizi babamızdan daha fazla severiz kardeşlerimiz kuzenlerden önce gelir. ilkokulda kendi sınıfımızın dışında nadiren arkadaş ediniriz. kendi mahallemizin çocukları ile diğer mahallenin çocukları kıyaslanamaz bile, başka bir şehre gittiğimizde hemşehrilerimiz ile karşılaşmaktan mutlu oluruz bu çember bu şekilde düzenli olarak genişler. ve asıl olan duygu ırkçılık değil kendi sürüsüne klanına ve toplumuna olan bağlılıktır. mekanizma budur kimse kendi ırkını koklayarak tanıyamaz. zira alman ırkçısı hitler de kendi ırkının aksine sarışın değil esmer idi. kısacası herkes doğuştan milliyetçidir bunu ister ırkçılık ister faşistlik olarak algılayın bu böyledir hatta ırkçılığa karşı olan komünistler bile bir sürü oluşturur ve ona bağlılık duyar. buna dinler de dahildir. sözün özü ırkçılık yada komünüstlük mekanizma olarak doğada ki hayvan sürüleri ile aynı sisteme sahiptirler. ve aynı iç güdünün eseridirler.
