tüm dünyada sağanak yağış var. 400 katlı bir binanın 24. katındayım. yağmur o kadar çok yağmış ki sular cam seviyesine yükselmiş. herkes dünyayı sular basacak boğularak öleceğiz nidalarıyla oradan oraya koşturuyor. elektrikler falan hep kesik. hemen sırt çantama iki üç gerekli şey alıp binanın çatısına doğru olanca hızımla çıkıyorum. basınçtan kırılan giriş kat pencerelerinden içeri sular girmeye başlıyor. binanın 115. katına kadar büyük bir basınçla doluyor sular. sonra denge sağlandığından yağmur hızında devam ediyor dolmaya. bu arada insanların çığlıkları her yerde. boğulanlara yardım falan etmek aklımın ucundan geçmiyor. deli gibi tırmanıyorum merdivenleri. 210. katta duraksıyorum dinleniyorum. bir bakayım diyorum ne alemde ortalık. camdan dışarı bakıyorum. yağmur daha da artmış! sonra tekrar devam ediyorum çıkmaya. en sonunda binanın çatısına ulaşıyorum. etrafa bakıyorum havada güneş var ama hala bir iki damla atıyor yağmur. 5, 6 km ötemde bir tepe var sular arasında yükselen. bakıyorum benim gibi çatıya çıkan insanlar oraya doğru yüzüyor. bende atlıyorum suya. o tepeye doğru yüzmeye başlıyorum.