türkiye bu savaştaki pozisyonuna henüz karar vermemiştir. rusya mı abd mi? israilmi iran mı? kararını henüz vermemiştir. çünkü; füze kalkanı ve patriotları ülkemize sokarak abd ve israile göz kırptık. türkiyeye sığınan çeçen direnişçilerin rus istihbaratı tarafından bir bir avlanmasına ses çıkarmayarak ve çeçenlere silah ve para yardımlarını keserek rusyaya göz kırpmışızdır. iran her an türkiyeye sert çıkışlar yapıyor ancak bunun yanında her fırsatta dostluğunu göstermekten de geri durmuyor. bu da türkiyenin tavrına bağlı olarak surekli değişiyor. iran da türkiyenin politikasının farkına vardığı için türkiyeye bu şekilde davranıyor. türkiyeyi ne şımartıyor ne de kendinden uzaklaştırıyor. türkiye doğu türkistanda yaşananlara hiç ses çıkarmayarak ve çin mallarına ve bittabî istilacı çin ekonomisine karşı hiç bir önlem almayarak çin'e göz kırpıyor. libya'ya müdahale eden haçlı avrupasına lojistik destek sağlamak amacıyla gönderdiğimiz gemiler ve başbakanın devrim sonrası mısırda laikliği öven açıklamaları da avruya bir göz kırpıştı.
türkiye son ana kadar tarafını belli etme hakkını mahfuz tutuyor. 300 yıl önce başlayan denge politikasının hala sürdürüldüğünü görüyoruz. farkındayım türkiyenin dış politikası rezalet ve çok ezik bi politika ancak bu konjüktürde farklı bir politika izlememiz de mümkün gözükmemekte. bu ancak türkiye büyük bir devlet olursa vazgeçebileceğimiz bir politikadır.
edit: mısır yerine fransa yazmışım.
