herkese aklımda hiç değilmiş gibi yapıyorum ama kimse bilmiyor ki her an onunla konuşuyorum ben.karşıma çıkacağı(gerçi çıkcak mı bilmiyorum çıksa da ikimizde gözlerimizi mi kaçırcaz ondan da emin değilim)günü planlarını yapıp diceğim şeyleri söylüyorum.sonra içimden aslında öyle istemediğimin de farkındayım.bundan sonra hiç bir şeyin aynı olmayacağını da biliyorum.başka biri olsa bile benim aynı masumlukta aynı şeyleri hissedebileceğim kesin mi ki? ya da o aklımdan bir saniyesi bile çıkmayan anıların hepsi o anda hissettiğim düşündüğüm kadar masum muydu?hele ki şunu kendimi inandırmaya çalışıyorum mantık da onu diyor ama benim değer verdiğim kadar değer vermediği gerçeği de var ortada.belki de bundan sonra da aynı olacak hep.ortak arkadaşlardan ona dair daha doğrusu bir aralar olan bize dair bir şeyler duymak istiyorum.olumsuz olacak diye de korkuyorum.ama tabi kimse benim düşündüğüm kadar düşünmüyor siklemiyor yani.bu kadar çabuk vazgeçebildiğine göre nasıl her zaman yanımda olacağına inandırmaya çalıştın beni diye bağırasım geliyor avaz avaz.bunları kimseye diyemiyorum duyanlar çok zayıf olduğumu düşünecekler.zaten yeteri kadar öyle gözükmüşüm.daha da fazlası insanları bunaltıyor bunaltacak yani.ama hala her an her saniye onun karşısındaymış gibi konuşuyorum içimle.belki de onun aklına gelmezken ben.onun aklında sadece karşılaşmamak için nasıl bi yol denesem diye düşünce varken belki de.her gece uyumadan önce bunların bi kabus olup uyandığımda bitmesini istiyorum.aslında herkesin hayatında belki de başına gelmiş bir şey.ilk ciddi ilişkisini yaşadığı sevgilisiyle ayrılmak.peki onlar mı çok güçlü yoksa ben mi çok zayıfım ya da yeni gelenler çabuk mu unutturuyor onları ama nasıl ilk sarılmadaki heyecanı yaşayabilirler ki.ondan mesaj geldiğindeki onu gördüğündeki beklediğindeki heyecanı bir daha nasıl hissedebilirler ki.keşke daha kaşar kalpli olabilseydim sözlük.
bu kadar uzun yazıyı kimsenin okumayacağını bilerek yazmanın zevki de bir ayrı.