üniversite üçüncü sınıftaydım. güya artık öyle saflıklar yapmıyorum diye geziyordum ortalarda. bahar yarı yılındaydık.
laboratuvara girdim ve ardımdan giren genç bir çocuğu göstererek, a a yeni biri gelmiş sınıfımıza, dedim. sonra da evrensel, uysal bir insan olarak hemen hoş geldin merasimi düzenledim kendisine.
muhabbet ettik, sınıftaki arkadaşları tanıştırdım.
sonra "arkadaşlar yoklama alacağım, herkes deneyinin başına geçsin" diye laboratuvara seslenince, dumuru yaşadım. sanırım arkadaşlarıma da dumuru yaşattım. dumur buymuş dedik.*
laboratuvardaki asistanların değiştiğinden kimse bahsetmemişti.
ben de diyorum, bu çocuk ben onunla konuşunca, ismiyle hitap edince bana neden sırıtıyor.
ve daha acısı bir dönem boyunca onunla aynı laboratuvarda olduğumuzdan durup durup bu dumuru tekrar yaşıyor olmamdı.