hep ben gidiyorum, bir kere de babam gitsin diye babamı ekmek almaya gönderdim. sanki küfrettik. ağzına geleni söyledi adam. sonra elime tutuşturdu bozuk paraları. al lan iki tane ikili ekmek al gel dedi. paralar tam mı diye saydım. para tamdı. iki ekmek bir buçuk liraysa babam da hep bir buçuk lira verir. ekmeğe zam gelse fırında rezillik çıkacak diye korkarım hep. tam evden çıkıyordum ki; param olmamasına rağmen, başka bir şey istiyor musun baba dedim. yok yok git gel dedi. utanma oğlum utanma ne istiyorsan söyle dedim. aldı eline kumandayı fırlattı kafama. duvara çarptı pilleri çıktı kumandanın. oysa ki o kadar da bantlamıştık. sonra elime 2 lira daha sıkıştırdı. bununla en sevdiğin jelibonlardan al dedi bana. ağlamaklı oldum çok duygulandım. sımsıkı sarıldım babama. sonra yılanlı haribo alma boğazıma kaçacak diye korkuyorum dedi babam. ben de vampirli jelibon aldım. taze fasülye yemeğinden sonra dişlerimize taktık sonra da yedik onları.