fatih altaylı'nın zayıf sinirlerine oynamış oynamış adamı zıplatmıştır resmen.
hakkını teslim ediyorum yeniden sayın kırca. eyvallah.
levent kırca:
içeride 105 gazeteci arkadaşın yatıyor. hiç silivri'ye gittin mi?
fatih alaylı:
yooo gitmedim.
l.k.:
niye.. senin bir gazeteci olarak silivri'ye hasdal'a gitmen gerekmez mi?
fatih:
ben mecbur muyum hapishaneye gitmeye..hem hepsi benim arkadaşım mı.. ne blliyonuz da.. -iki saat bıdı bıdı eder-.
l.k.
ben mecbur muyum?
f.k.
değilsiniz. ben de değilim. benim böyle bir zorunluluğum yok. *
fatih altaylı halkı bırak, herhalde iş arkadaşlarının gözünde bitmiştir. ayşe arman bile gitti kaç kere be. aha al ayşe arman, soner yalçın röportajı! davada taraf olup olmamasını geçtim, o kısmı beni hiç ilgilendirmez ama türkiye'nin en büyük gazetecilik olaylarından biri olan bu dava kendisini hiç ilgilendirmiyor demek. gazetecilik etik'i, meslek ahlakı, işin doğası gereği filan gibi şeyler yok mu yahu?