yıllardır bas bas bağırılan durumdur. geçmişe dönük entry'lerimde de sıklıkla dile getirdim de üşendim, aramadım.
mta'nın "bir şekilde" çıkartmaktan vazgeçtiği toryum için türlü hadiseler yaşandı. en can alıcısı, ısparta'da sebebi belirsiz şekilde düşen pegasus uçağında bulunan nükleer fizikçi grubun hayatını kaybetmesiydi. bu nükleer fizikçiler, nükleer santrallerde uranyum'a alternatif olarak toryum'un kullanılabileceğini kanıtlamışlardı. uçağın düşmesi tesadüf mü? beynine attırayım tesadüf diyenin. bunun haricinde; hindistan, santrallerinde toryum kullanıyor. zamanında sözleşme teklifinde de bulunmuşlar, fakat pakistan'la olan "iyi" ilişkilerimizin bozulmaması adına geri çevirmişiz. hindistan-pakistan arasındaki sürtüşme herkesin malumu. bu sebepten, önemli bir gelirden yoksun kaldık.
ne bekleniyor? şüphesiz ki, abd'nin uranyum rezervlerini tüketmesi bekleniyor. birkaç modifikasyonla santrallerde toryum kullanılacak. dünyadaki toryum rezervinin %75'i zaten türkiye'de. kalanı ise brezilya'da. abd bunlara kolaylıkla ulaşabilir.