nedeni sınır tanımayan egosunda yatar. o, kendisini dünyadaki en büyük ve en üstün devlet adamı olarak görmek için büyük iltifatlara mazhar olmak ve yabancıların kendisine ne kadar çok değer verdiği görüntüsünü kendi ülkesinde prim yapmak için kullanmak ister.
büyük devletlerden madalya alamasa da (yahudi nişanı hariç), batının ezdiği ve hakir gördüğü fakir ülkeler, kendilerini ziyaret eden ve duymak istedikleri gibi ezilmişliklerine sözde karşı bir kaç one minüte tarzı laf eden "din kardeşi" kişinin kendilerine saygı gösterdiğini ve değer verdiğini sandıkları için sevinçle bir karşılık vermek isterler ve kendilerince değerli gördükleri herşeyi hediye ederler, nişan da takarlar.
tabii, bu sahnenin ardında, yanında götürdüğü sürüyle türk kapitalist, kuzu postuna bürünmüş aç kurtlar gibi o fakir ülkenin zengin kaynaklarından ne kaldıracaklarının hesabını yaparlar. bu olay türk halkına, "türkiye yabancı ülkelere açılıyor, aman ne iyi, hepimiz kalkınacağız" yalanıyla pazarlanır. öte yandan işçi hakları traşlanır, emekli maaşları yerinde sayar, hak aramak suç haline getirilir. bu "geziler" kime yarar ?