bir derdim var benim. tedavisi olmayan çoğu kişinin basit olarak gördüğü bir dert. sanıyorlar ki uğraşması kolay, kafaya takma deyince takılmıyor değil ki ustam öyle.
dışarıdan duyan herkes 'birader o da dert mi' görüşünde, dert işte be dert sikeyim derdini. tıpkı edward mordrake gibi. tek farkımız onun arkasında bir yüz daha var. kulağına kötülüğü, cehennemi fısıldıyor, intihara teşvik ediyor. bende ise ne yediği belirsiz bir kadın çığlığı işte. durmadan bağırıyor kulağıma konuşmuyorda, ince ve tiz. 6 ay önce başlayıp devam eden bülent ersoy'un hiç bitmeden çektiği 'çile' şarkılarına benziyor daha çok. ya da onun sesi çok kalın sinem kobal diyelim. *
sessizliğin sesini özleyen oldu mu aranızda? sessizliğin verdiği rahatın değerini bilmeyip onu dinlemeyen? siz de bu hakkı elinizden kimse almadan önce dilediğiniz gibi kullanın işte. ben kulağımdaki kadının çığlığı ile başbaşayım.
not: kulağım çınlıyor evet, karşıdan çok basit gibi mi geldi!?