kuran'da, tevrat'ta, incil'de ayetler türkçe'ye çevrilirken şeytani bir iş yapılır ve bu din adına yapılır. şeytanidir çünkü çeviren kendi anlayışına göre allah'ın söylemediği bir şeyi allah söylemiş gibi gösterir. bunun karşılığı mutlak suretle cehennemdir ve en büyük günahlardan biridir.
3 numaralı entry de ötnek verilen ayetlerde görüldüğü gibi pek çok ayette ''yörünge, (ışığını ondan aldığında), (embriyodan),(uzuvları zamanla oluşan ceninden),(Âdem'den), güç, Evren, aşılayıcılar, genişletmekteyiz'' gibi kavramlar ve daha niceleri kitabın indiği dönemde insanların bilmedikleri ve dolayısı ile bu günkü anlamıyla asla kasdedilemeyecek kavramlardır. ancak ona rağmen çeviren gökyüzü yerine evren et parçası yerine cenin gibi kendince yerine kullanılabilecek kelimeler kullanıyor. ancak bu anlamı bütünüyle değiştiriyor ve adeta ilgili kitap yeniden yazılıyor. lütfen pekçok meale aynı anda bakıp birbiriyle karşılaştırabileceğiniz sitelere girip karşılaştırma yapın ne demek istediğim o zaman anlaşılacaktır.
bunları orijinal metinlerde kasdedilen varsaydığınızda dahi bunlar birer açıklama değildir. zira bunlara bakıp gelecekte olabilecek olaylarla ilgili bir öngörüde bulunamazsınız. güneşin ne zaman tutulacağını öngöremez bunlara bakıp yörüngeye uydu yerleştiremezsiniz. herhangi bir hastalığa ilaç üretemezsiniz dolaşım, boşaltım sistemini izah edemezsiniz. ha şimdi dinin işinin bu olmadığını dolayısıyla bu tür bilgilerin bulunmamasının doğal olduğunu söyleyeceksiniz. öyle ise din neden işine gelmedi mi bilime müdahale edip ayar vermeye çalışır.
kaldı ki verilen bilgilerden, dünyanın güneş etrafında döndüğünü çıkaramaz, güneşin dünyanın etrafında döndüğünü çıkarırsınız. ki zamanında bunlar çıkarılmış, bilimin bunun tersini göstermesinden rahatsız olanlar gelileo yu idamla yargılamışlardır.
din bir kuşun nasıl uçtuğunu açıklayamaz, açıklayabilse uçak febrikalarında uçak mühendislerini değil papazları çalıştırırlardı. din yıldırımı açıklayamaz, açıklasa ampulü edison gibi bir bilim adamı değil yalnızca din eğitimi almış bir rahip bulurdu. din fotokopi makinasının mekanizmasını açıklayamaz kimsenin böyle bir beklentisi de yok üzülmesinler. yeter ki arada sanki birşey biliyormuşlar gibi davranmasınlar.
insanın nasıl duyduğunu, sesin ne olduğunu, ısının ne olduğunu, maddenin ne olduğunu, işin ne olduğunu, enerjinin ne olduğunu, telefonun nasıl çalıştığını, internetin ne olduğunu ve nesıl çalıştığını,aya nasıl gidileceğini, aydan geri nasıl dönüleceğini, ses hızının nasıl aşılacağını, stratosferden nasıl atlanacağını,................ izah edemez.