babamın her zamanki karakol nöbetlerinden biriydi. elbet gitsin diye dua etmiyordum ama sanki o giderse evde daha rahat yaramazlık yaparmışım gibi hissediyordum. babam sobanın yanından geçerek gıcırdayan kapımıza doğru yöneldi. oraya doğru yönelmesini sobanın üstünden hafifçe çıkmış alevin savrulmasından anlamıştım. daha sonra gelen kapı gıcırdaması düşüncemde emin olduğumu farkettirmişti. kısacası artık yaramazlık vaktiydi, babam evden çıkmıştı. sanırım çıkarken de elini hafifçe sobaya doğru uzatmıştı dışardaki soğuktan kendisini korumak adına. ve zamanı gelmişti. benim babam bir polisti ve hiç bir zaman anlam veremediğim bir koleksiyonu vardı. ben babamın her nöbete gidişinden sonra o koleksiyonu vitrinden indirir ve kendi hayal dünyamda o mermilerle halının iki köşesinde kurduğum devletleri savaştırırdım. her zaman halının hafif ütü izi olmuş tarafı kazanırdı savaşı. çünkü o ütü izi sanki o köşenin bendeki ezilmiş bir halkın ülkesini savunuşunu anımsatırdı. saatler ilerledikçe yatma vaktimin geldiğini anlıyordum. bu düşünceyle savaşı bir an önce bitirdim ve askerleri tekrar ait oldukları yere yani vitrine dizmeye başladım. kazanan halı köşesinin askerlerinde sanki birer madalya vardı. her şey tamamdı ama komutan eksikti. savaş alanına geri döndüğümde tamamen temiz olduğunu gördüm, hiç bir askerin ya da babama göre hiç bir merminin eksik olmadığını gördüm. ama vitrinde eksikti işte. ben de küçük bir değişiklik yapıp askerlerin yerlerini değiştirdim ve o korkuyla hemen yatağıma girdim. aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama uyandığımda babam askerlerimi düzeltiyordu ve komutanın olmadığını anladığını gözlerindeki sobadan çıkan aleve benzettiğim bir ışıkla fark ettim. sinirlenmişti ve artık benim dayak yeme vaktimdi. çok güzel dayak yedim doyamadım. pişman olmadım hiç. tek pişmanlığım kaybettiğim komutanın o kadar gerçek mermi arasından kuru sıkı olanı çıkmasaydı. hayalimin kahraman komutanı bir kuru sıkıydı ve bu babamın beni dövmesinde daha fazla canımı yakmıştı..
askerlerim hala durur, babamın özel bir kutusunda ve hala benim kuru komutan ortalarda yok..