Filmi yeni izledim taze taze ancak şunu fark ettim ki filme inanılmaz derecede haksızlık yapılıyor. izleyenlerin benliğinde bir LOTR çıtası var ve bu filmden onu aşması bekleniyor. Ama ne olur beklemeyin. Konu olarak zaten kısıtlı bir çerçeve, bunun üç filme nasıl genişletileceği de merak konusuydu. Ben bu filme savaş görmek için gitmedim ki. Biliyorum çünkü ne alacağımı. 2-3 çarpışma sahnesi beklemiştim bunu fazlasıyla aldım. Devam filmlerinde ise çok daha başka şeyler bekleyip karşılığını alacağıma eminim. Şu filme LOTR çıtası koyuyorlar içten içe.. Benim kızdığım nokta bu kısaca. Filme farklı bir pencereden bakın... Sinemada arkada ki kızlardan biri film çok kötü deyip çıktı yahu. Orta Dünya'dan haberin yoksa gitme ablacım.
Neyse gelelim filme. Farklı bir alem, farklı bir hayal dünyası. Olayların önceden buralara nasıl geldiğini anlatan kısa öyküyü tam anlamıyla filmin zirvesi olarak görüyorum. inanılmaz bir anlatımı vardı o kısımların. Takdire şayan. Sahnelerin teması biraz daha komik işlenmiş. Peki neden diye soruyor musunuz? Cücelerin bunda etkisi var. Bilbo'nun evinde yaptıkları saçmalıklar bunlara sadece mütevazı bir örnek. Cüceler böyle bilinir. Galadriel, Saruman ve Gandalf'ın olduğu sahneler çocukça mıydı? Hayır. Çünkü orada bir cüce yoktu ki. Troller çok hoşuma gitti. Ahmaklıklarıyla, salaklarıyla sahneyi götürdüler. Bu sahneleri de çocukça diye değerlendirenler var ki gerçekten komik. 'Troll' yahu adı üzerinde. LOTR'de Aragorn hayranıyken, The Hobbit ile birlikte Thorin hayranlığım baş gösterdi. Krallara mı kanım kaynıyor nedir anlamadım. Elflere olan kininin altında gururu yatıyor. Tam bir cüce, aşırı gururlu. Misty Mountains Cold girdiği anda dağılıyorsunuz zaten. Tüylerde dikiyor kendilerini.. Bununla birlikte Thorin'nin, Bilbo'ya ''Beni yanılttın, sana güvenmediğim için üzgünüm.'' dedikten sonra sarılması falan zirveydi duygusal anlamda.
Beni en çok hayran bırakan karakter ise Azog oldu. Her hareketiyle muhteşem olmuş. Thorin ile bir çarpışma daha bekliyorsunuz adeta.. Ki son sahnelerde bunu yaşadık hem de Bilbo'nun ortaklığıyla.
Ayrı bir parantezde Gandalf'a.. Her sahnede kesinlikle yine bir hamle yapacak diye bekletiyor insan. Sonrasında onun siluetini görmek nasıl mutluluk veriyor kelimeler yetersiz yemin ediyorum. O işareti Bilbo'nun evine kazıması unutulur mu hiç?
Tamı tamına etkilendiğim tek sahne var ki o da Gollum ve Baggins'in baş başa kaldıkları sahneler. Birbirlerini bilmeceler sormaları, o yüzüğün parmağa geçişi, Gollum'un hallenmeleri. Ah ah, harikaydı yahu. Ama gereğinden uzundu bence o ayrı. Zaten tek beğenmediğim şey biraz gereğinden fazla uzun sahnelerin olmasıydı.
Filmin dıdısının dıdısına girmek istemiyorum daha fazla. Yoksa çıkamam.. Şu film haksız yere eleştirilip, yerin dibine sokuluyor bana göre ona yanıyorum. Son olarak şiddetle izlemeniz gereken filmlerden biri. ikinci filmini merakla bekliyoruz, kesilecek yeri çok iyi ayarlamışlar.