amacı terörist eylemler olup halka kitlelere zarar veren kişilerin katli ile ilgili her türkiye cumuriyeti vatandaşı ortak temenniler taşımak zorundadır. ancak olayların gelişim dönüşüm sürecine bakarak, gazete (fotomaç, bulvar vb. değil haber gazetesi) okuyarak ancak gazetelerdeki belili yazıları belirli yazılarını, tv lerde haber bültenlerinde anlatılanları dinleyip-izleyip süzgeçten geçirerek toplumun çıkarları ve kendi tahlillerimizi yaparak olaylar hakkında yorum yapabilmek yetisini artık kazanmak zorundayız.
bir devlet görevlisinin ettiği (bana göre) talihsiz açıklama sonucu oluşabilecek olayları düşünmek için müneccin olmaya gerek yoktur. duygusal yoğunluğundan kaynaklı en ufak provakasyonlara gelenilecek duruma getirilmiş halkımızın bir iki provakatör tarafından kışkırtılarak sakarya daki gibi iki kürt gencin, trabzondaki gibi üniversite öğrencilerinin, istanbul 30 ağustos gösterilerinde lübnana asker gödermeye karşı pankart açan üniversite gençlerinin üzerlerine salınması, salınır duruma getirilmesi bu ülke için en ağır travmalardan biri olacaktır.
benzer bir olayla kuzey ırakta geçtiğimiz aylarda işbirlikçi-hain denilerek yargısız bir şekilde halkın gözü önünde bölge denetimini sağlayan kürt peşmergeler tarafından öldürülen türkmen kişi için yapılan faşistlik diyen insanlardan biri olarak, zaten son derece duyarlı bir zamanda sağ duyulu olmanın en gerekli olduğu süreçte provakasyonlara gelerek (milliyeti önemsiz bir etken sayarak) kişilere yönelik asalım keselim diyen herkese karşı olmak bu ülkenin aklı başında her bireyinin görevidir. kişinin belirtilen şekillerde bir suçu suçluluğu varsa bu bu devletin yargı organları!! tarafından yapılmak yerine göz kararı yapanların eline verilecekse ne bir hukuk devleti olduğumuzdan bahsedelim nede halkların kardeşliğinden. çünkü senin kendine düşman olarak gördüğün herkesin de seni düşman görme hakkı vardır.
şimdi bir diğer mevzuu ise benim kardeşim odanın önüne mayın döşeyip beni yemeğe çağırırsa sorunudur. tamamen haklı bir savunma olup, geçtiğimiz aylarda diyarbakırda bir parkta patlatılan bombayı anımsatmak gerekir; adına tit denilen bir yasadışı örgüt tarafından yapıldığı açıklanmıştır, yine ümraniyedeki evden çıkan bombalar; adına kuvai milliye derneği denilen bir derneğin kurucusu oktay yıldırım ve bağlantıları veli küçük vb insanların durumları ortaya çıkmıştır. o bombalar bulunmasaydı sanırım çocuklarına gerdanlık niyetine takılmayacaktı haa olay kimin üstüne kalacaktı halk yine ilk elden kime yönlendirilecekti aşikardır. anafartalar çarşısındaki olaya terörist olay demeyen kimsemiz yoktur sanırım, bu olayın savunması diye bir şey söz konusu değildir ve bu tür olayları yapanlar yapmak, üzere eylem hazırlığında olanlar cephanelik oluşturanlar teröristtir, bizim gibi düşünenlerin söylenmesinin önemini arz edenler için tekrar ediyorum te-rö-rist-tir. onlar gerilla veya militan değildir bu kimliği asla alamayacaklardır.
bu kadar sözün üstüne: elazığ valisinin buyurduğu buldun mu keseceksin sözü sen kimi nerden buluyosun, vatansever duygularımızın kabardığı noktada birisinin çıkıp şahsınıza yönelik olarak pkk sempatizanı, militanı yada eylemcisi diye ithamda bulunması durumunda halkın sizi kesmesi durumunda ne gibi bir hal oluşacaktır (artık sizin şahsınıza karşı değil çünkü kesildiniz) düşünebiliyor musunuz? hayır böyle bir şeyin olması mümkün değil derseniz eğer küçük bir örnekle uğur kaymaz olayına bir bakarsanız hatırlarsınız, 12 yaşında bir çocuğu eli silahlı terörist olarak öldürenlerin yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz, yada dur ihtarını duymayıp öldürülen çobanların olduğu...
uzatmaya gerek yok. başta talihsiz dediğim ama süreç düşünüldüğünde kasıldı olduğu ihtimali çok daha baskın duruma geçen bu beyandan sonra yine inadına halkımızı duyarlılığa davet ederek, birilerinin ekmeğine yağ sürmeyelim, oyuna gelmeyelim, teröriste terörist demekten korkmayalım ama kime terörist diyeceğimizi de iyi bilelim, öğretilenleri değil, tahlil ettiklerimizi savunalım, sözle tahrik olmak, lince yönelmek bu sözü söyleyenlerin iddialarındaki vatanı kurtarmak değil vatanı kaosa götürmek demektir.
