Sormamak lazim be sozluk gorustun mu onla diye. Sormayacaksin seviyor musun beni diye hic umursamadan burnunun kizardigini cenenin titredigini fark ettirmemeye calisip. Cevapsiz kalacaksa da sormayacaksin canini acitan sorularini. Dinlemeyeceksin Sezen'in ben bu yuzden hic kimseden gidemem, unutamam aci tatli ne varsa hazinemdir sarkisini. Onun yuzunden baslamayacaksin icmeye. Uykusuz kalmayacaksin. Baglanmayacaksin hicbir seye koru korune demis yazar. Uyanmayacaksin o'nlu ruyalarina, aglamayacaksin sonra, sabah uyandiginda hatirlayinca aglamayacaksin yine. Uzaklasmayacaksin arkadaslarindan, bahsetmeyeceksin onlara o'ndan. Anlamayacak onlar, sevmediler ki o'nu. Kizacaklar sana yine. Bakmayacaksin dolabinin ustundeki kurumus ciceklere, duvara kalp sekli yaptigin resimlere-onda da hala asili olup olmadigini merak edip-. Onu dusunup hissetmeyeceksin arkanda sana sarili oldugunu, urpermeyeceksin nefesinden gercekmis gibi. O zaman hemen git radyoyu ac, bir sarki tut. Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor. Ya da balkona cik bagir bagirabildigin kadar zehir disari akmadan yurek yikanmiyor... Ama fazla da uzulme hayat bitiyor birgun, ayriliktan kacilmiyor. Hem cok zor hem de cok kisa bir macera omur; imtihanla geciyor be sozluk.