bir ask soyleminden parcalar

entry9 galeri
    6.
  1. ^burunda bir küçük nokta^ adlı bölümden,

    bozulma. aşk alanında, kısacık bir sürede, sevilen nesnenin karşı-imgesinin oluşması. küçük olayların, incecik çizgilerin akışına göre, özne iyi imge nin birden bozuluvererek tersine çevrildiğini görür..
    ..
    2, imgenin bozulması öteki adına 'utandığım zaman' gerçekleşiyor sanki.

    ama utançta bağımlılıktan gelir: öteki, yalnızca benim sezgi ya da taşkınlığımın kavradığı, önemsiz mi önemsiz bir olayın akışına göre, birdenbire kendisi de köleliğe benzer bir duruma 'boyun eğmiş' olarak belirir--açılır, yırtılır, ortaya çıkar, terimin fotoğrafsal anlamıyla-- birdenbire onun kendisini benimsesinler diye kibar çevre törenlerine saygı gösterme, onlara uyma yolunda çabaladığını, telaşlandığını, ya da yalnızca inat ettiğini görürüm (görü sorunu).

    çünkü kötü imge kötücül bir imge değildir; "yoz" bir imgedir: ötekini toplumsal çevrenin sırdanlığına kapılmış gösterir bana. ( ya da şöyle: öteki, insanların aşkı değerden düşürmek amacıyla savundukları bayağılıklara uyarsa, bozulur: öteki, sürüden biri olur.)

    3, çoğu kez öteki dil yoluyla bozulur; farklı bir sözcük kullanır, birden, korkutucu bir biçimde, başkasının dünyası olan "bütün bir başka dünyanın" uğuldadığını duyarım.
    albertine o bayağı "uçkuru kaptırmak" deyimini ağzından kaçırınca, proust'un anlatıcısı dehşete düşer, çünkü kadın eşcinselliğinin, kaba tavlamanın çok korkulan getto sudur bir den ortaya çıkan:

    "dilin anahtar deliğinden görülen koca bir sahne".

    "sözcük en şiddetli bozulmaları gerçekleştiren incecik bir kimyasal tözdendir":

    uzun süre benim kendi söylemimin kozası içinde kalan öteki, ağzından kaçak bir sözcükle, başkalarından alabileceği, dolayısıyla kendisine başkalarının verdiği dili duyurur.

    5, aşk söylemi imgeyi tümü ile saran dümdüz bir kılıf, sevilen yaratığın çevresinde yumuşacık bir eldivendir genellikle. sofu ve saygılı bir söylemdir. imge bozulduğu zaman, tapınma kılıfı yırtılır; "bir sarsıntı kendi dilimi yıkar".

    kulağına çalınan bir sözden incinen werther, birdenbire charlotte'u bir dedikoducu gibi görür, birlikte çene çaldığı arkadaşları arasına sokar onu (artık öteki değildir, başkaları arasında bir başkasıdır), o zaman horgörüsü ile 'kadıncıklarım' der. birdenbire öznenin dudaklarına bir küfür yükselir ve aşık kutsamasını saygısızca bozar;

    kendi ağzı ile konuşan bir cinin elinde oyuncaktır, peri masallarında olduğu gibi, artık çiçekler değil, kurbağalar çıkar ağzından.

    imge'nin o korkunç geri çekilmesi.(bozma korkusu yitirme kaygısından da güçlüdür.)
    0 ...