solcuyum o halde eşitliği savunmalıyım

entry27 galeri
    17.
  1. denize bakarak hayal kuranların solculuğu da deniz kadar kadar uzak görenlerin söylediği söylemdir. oysaki bir iki adım atsa denize varacaktır. ama denize varmadan önce çok engel çıkacaktır bir şair(fiedman) "nehirler gibi olacaksın" diyor bir şiirinde nehirler gibi olunmalı, zaman zaman durulmalı birikilmeli sonra çosup koyvermeli kendi yıkıp atmalı ünündei taşları kayaları, engel olacak ne varsa, sonra birikmeli tekrar yeryüzüne pararlel "çarşaf gibi" eşit seviye de durgun durağan "deniz gibi" olunmalı, eşit seviyede olmalı gemilerin yerden yüksekliği, çok zor değil denizlerdeki gemiler gibi yerden yüksekliği bir tutmak, geminin insiyle, cinsiyle, şekliyle, ebatlarıyla uğraşacaklar varsa eğer boşverelim onları bu yazıdan sonrasını anlamayacaklardır.

    sosyal adalet, özgürlük, eşitlik vb. bu kelimelerin safsata geldiği insanlar elbetteki zaman zaman solculuk için 18 yaş sınırı gibi bir laf ederek başlarlar, solcuların nike, adidas giyemeyeceği vb. sadece fakir insnların solcu olduğu bundan kaynaklı fakirlik edebiyatı yaptıkları vb. cümleler kurarlar. bir iki ufak en azından bu kavram la ilgili bir iki kelime birşeyler bilenler için bir kaç örnek verelim:

    mustafa suphi;

    1883 yılında o zamanın Trabzon vilayetine bağlı olan Giresun kazasında doğdu. ilk öğrenimini Kudüs ve Şam'da, idadi(lise) öğrenimini Erzurum'da yaptı. 1905 yılında istanbul Hukuk Mektebi'nden mezun olduktan sonra Paris'te Siyasal Bilgiler Okulu'nu bitirdi.

    nazım hikmet:

    Selanik'te doğdu. Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirildi.

    ilk şiiri Feryad-ı Vatan'ı 1913'te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi'nde ortaokula başlar. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Daha sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçer. Fakat sağlık nedenleri ile bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazörü'nde güverte subayıdır.

    karl marx:

    5 Mayıs 1818 günü Almanya'nın Rhine Eyaleti'nin Trier kasabasında doğdu. Orta öğrenimini Trier'de tamamladı. Bonn ve Berlin üniversitelerinde hukuk öğrenimi görürken tarih ve felsefeyle ilgilendi, Hegelci E. Gans'ın derslerini izledi. 1841 yılında "Demokritos'un ve Epikuros'un Doğa Felsefelerinin Farklılıkları" adlı doktora tezinde, dinin maddecilik açısından eleştirisini yaptı.

    Ernesto Che Guevara

    14 haziran 1928 Arjantin doğumlu doktor, Marksist politikacı ve dönemin Küba gerillaları ile Enternasyonalist gerillalarının lideri.

    Tıp eğitimi alırken Latin Amerika'yı baştan başa dolaştı ve bu sayede birçok insanın karşı karşıya kaldığı yoksulluğu doğrudan gözlemleyebildi.

    özellikle tanınmış olduklarından seçilmiş bu dört insanın hayatlarına öğrenim durumlarına ve içinde bulundukları toplumun genel eğitim durumlarına bakıldığında eğitim alabilecek kadar ekonomik özgürlükleri olan ailelerden geldikleri anlaşılıyor. bu dört insanın diğer bir ortak özelliği de solcu-sosyalist-komünist olmalarıdır. bu insanların bile eşitlik adına verdikleri savaşı göz önüne alırsak bunun çok da uzak bir deniz olmadığını anlamak mümkündür.

    mevcut kapitalist sistemin bize zorla enjekte ettiği "adam parası kadar adamdır" mantığı gereği insanların eşit olabilmesi durumunu kaldıramayan zihniyetin çokluğu doğaldır ki bu insanlar kendi mizalarından kaynaklı ekmeğin ücretsiz dağıtılacağı durumda ihtiyaçlarından fazlasını alarak bir başkasının hakkınıda gasp edecektir, ancaqk hiç korkmasınlar buna karşı da önlem çok kolay bir biçimde alınmıştır, önce hakkettiği kadar denilirken bundan bahsediliyor (bir daha tekrar edeyim açıklamasıyla "hakkettiği kadar" yani iki kişiden biri boş oturup diğeri çalışıyorsa ekmeğe hakkı olan çalışandır boş oturan değil "bunun adı sosyalizmdir" bilmem anlatabildim mi?) herkese eğitim hakkı konusunda anayamızda da güvence altına alınmış ancak mevcut sistemde "her dershaneye gidenin proje sınıfı öğrencilerine üniversite" şiarı haline dönüşmüş durumdur ki eşitliklerin olduğu sistemde üniversite okumamak isteyen kişilerin kişisel talepleri doğrultusunda eğitim kayatları bitmektedir, ekonomik koşullardan kaynaklı zorunlu bir bitişe izin verilmez, öğretim görevlileri de öyle arandığı zaman bulunmayacak durumda iseler zaten bulunmayışlarının akabinde artık öğretim görevlisi değildirler.

    bu çok uzun yazıyı okuyabilecek sabırda olanlar için şu söylenebilir eğitim hakkı ekonomik özgürlük, kişilerin giydiği ayakkabı markalarına eşit şekilde muamele edilmiş eşit şekilde konulardan bahsedilmiştir,

    eşitliğe denize bakan bir pencereden bakmayıpta denize doğru yürüyerek onu anlamaya çalışırsak o kadar da zor olmayacaktır.

    özdemir asaftan bir iki cümle çok şeyi tanımlamaktadır:

    denize bak
    ..... (yapılabilen en kolay şeydir)
    denizi gör
    ..... (biraz akıl ister)
    denizi düşün
    .....(çok zaman alır ama imkansız değildir uğraşılırsa yapılır)
    5 ...