hitabet yeteneği ve sezileri çok güçlüydü. sinirlendiğinde gözlerini yukarıya diker ve öylece bakarmış. etrafındakiler bunun fırtına öncesi bi sessizlik olduğunu, "burası karışacak, vaziyet alın ulan develer" anlamına geldiğini bilirmiş. ani öfke patlamaları olan ve konuşurken beden dilini çok iyi kullanan bir liderdi. tabir-i caiz ise elleriyle ve kollarıyla da konuşuyordu.