Ata bir gece komutanlarından birini yanına çağırır. Ve sorar ;
- Komutan söyle bana bu ülkede ordudan kim sorumlu?
Komutan korkulu ve telaşlı bir şekilde cevap verir ;
- Sizsiniz paşam.
Atatürk bunun üzerine bir soru daha sorar ;
- Peki yargıdan kim sorumlu?
Komutan aynı ürkeklikle cevap verir ;
- Sizsiniz paşam.
- Peki yürütmeden ?
- Sizsiniz paşam.
Bunun üzerine Ata yargı , yürütme ve yasamayı ayırır. Ve insanların seçme hakları da olabilmeli deyip en yakın arkadaşından ona karşı bir parti açmasını ister. Ve kendi kız kardeşi de o partide sekreter olur. işte Ata böyle demokrat bir adamdı. Ondan sonra yobaz halk bunu fark eder. Ve şeyhülislamı(saltanat) tekrar getirmek için bu partiye hücum olur. Sadece 1 gecede bu yayılır. (yanılmıyorsam şeyh sait ayaklanması) bunun üzerine Atatürk'ün değerli arkadaşı Kazım Karabekir'in de isteği üzerine parti kapatılır.
Diyeceğim o ki sen istediğini getir , istediğini söyle , istediğini anlat , karşıda ki mal ise eğer yaptıkların bir malın beynine giremez. O yüzden haklı bir önerme demokrasiyi getirememiş. Daha doğru getirmiş ayaklarımıza kadar ezip geçmişiz bizde.
not ; fen öğrencisiyim tarihi bilgim zayıftır hatalar olabilir yukarıda tabi ki. Var ise düzeltilirse de memnun olurum.