baba her zaman babadır. bir baba evladı için hiçbir zaman bey olamaz...
bizi küçülten, parçalayan ve öz benliğimizi hiçe sayan her şeyle dost olmuş, bizi biz yapan ve var eden öz kültürümüze savaş açmayı ve hiçe saymayı, kültürümüzü geri kalmış ve dönüşmesi gereken modası geçmiş bir kabul olarak görüp, sadece batıda, modern dünyada böyle uygulandığı için yeni icap, kabul ve zarfları sorgusuz, sualsiz kabullenmişiz. kapitalizmin parçaladığı aile şirketlerinden geriye kalan bir avuç kendini kurumsal sanan firma ise, işlerinde bu lanet olası sistemin yapmacık, sahte ve riyakar şekil şartlarını özlümsemekte geri durmamış, sözde profesyonelleşmiş ve yeni prensipler belirlemiştir. geleneksel dokuyu parçalayıp, üstüne iki beden büyük gelen o ne idüğü belirsiz kisveyi sıtına geçirişiyle babadan kalma ticari ahlakı reddedişi aynı zamana düşmektedir. ticari gereklerden, prensiplerden ve profesyonel iş ortamına adaptasyon zırvalarından dolayı babasına bey diyenler; alayınız topsunuz oğlum!