tüm, cin biberi tipli erkeklerin, acaba bu ay kaç skor yapabileceğiz tiynetiyle desteklediği bir çeşit kampanya, bu ayın soğukluğunu, hüznünü, keşmekeşliğini, yalnızlığını kalplerinde taşıyan yalnız insanları ısıtacak o hüzünlü cümleler, hüzünlü şarkılarla, ruhunuza zarifçe değdirilmeye çalışılan minik dokunuşlar, kısa bir süre sonra yiyeceğiniz koca bir kazık. ayık olun.
insanın doğasında, kötülük, iyilikten baskındır. özlemle başlayan her yazı, gitmekle biter.
sweet november'da nelson'un sara'ya olan aşkı ve tutkusu ne tatlıydı, kanser bir kadının aşkından kaçışı, ahhhh o nelson'un delişmen bakışları...
hanımeli kokusu vuruyor burnuma, mimozalar damlıyor gözlerimden, aşık oluyorum galiba...
ahahah şaka tabi ki, eğer böyle bir kontrolsüzlük içine girersem, dünyanın en uzak yerlerinden biri olan etiyopya'nın kuzeyindeki dallol'a gider, ikinci dünya savaşından kalma, kullanılmayan paslı tren raylarının üstünde ve 40 derecenin altında yatarak ölümü beklerim.
hadi ama kızmayın, hem neo, gerçek yaşamında bir homoseksüel ve rolünü çok iyi yapan bir oyuncu, tıpkı diğerleri gibi.