hani o soğuk kış gecelerinde kömür sobası gümbür gümbür yanar da annem sıcacık çayı koyardı sobanın üzerine,odamıza mis gibi çay kokusu sinerdi.sohbet eder,günün kritiğini yapar,çaylarımızı yudumlardık, sonra kimimiz ders çalışır, kimimiz televizyon seyrederdi odanın bir köşesinde.bundandır belki de ne zaman çay kokusu duysam huzuru koklar gibi oluşum.
cemal süreya demiş ya "yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı."diye ben de diyorum "çayın mutlulukla bir ilgisi olmalı."
şimdi bakıyorum odam sıcak sayılır elektrikli sobam var,kupama doldurduğum sallama çayım yanıbaşımda,yalnızlık diğer ucumda,büyüdükçe eksiliyor bir şeyler hayatta...