burak yılmaz

entry5746 galeri
    1528.
  1. ligin ikinci haftasında inönü deki beşiktaş maçından sonra "hıaammına" tepkisi verdirip kulaklarını çok çınlatan bi arkadaş olsa da önemli topçudur ama yanlış yapmaktadır. eksileme hemen, bi bak,

    hakan şükür den sonra türkiye de "golcü" namına pek bi adam gelmedi. hakan şükür derken inter e gitmeden önceki halinden bahsediyoruz elbette. o dönemden sonra biraz fatih tekke, bir dönem ilhan mansız, belki biraz semih şentürk parlar gibi oldu ama hiçbiri efsane olmaya yaklaşamadı. ancak burak yılmaz son üç sezonda gerçekten acayip işler yapıyor. ilk sezon yanılmıyorsam 23, ikinci sezon 32 gol, bu sezonda ligde avrupada 13 yaptı sanırsam ve bu tempoda giderse toplamda 30 ları görecek. maşallah tabi, bizim adamımızdır, koştursundur başarılı olsundur, beşiktaşlı olsak da avrupa da attığı gollerden sonra ligin ikinci haftasında ettiğimiz küfürleri unuturuz, ne demek yani.

    uzatmadan geleyim nerede hata yaptığına mesela, galatasaray ın içeride oynadığı karabük ve manchestrer united maçlarından 3 pozison hatırla şimdi, ilki karabük maçında son dakikalarda onsekiz içerinde rakibin müdahalesi olmamasına rağmen yerde kaldığı, ikincisi manchester united maçının 70li ve 80li dakikalarındaki iki pozisyon. karabük maçında hakem oynattı, manchester maçında ilk pozisyonda oynattı ikinci pozisyonda sarı kart verdi. şimdi burakta malesef alışkanlık haline gelen bu hakeme aldatmaya yönelik ve rakibe,hakmelere her pozisyonda elle kolla bişeyler anlatma çabalarının şöyle zararları var;

    birincisi bu hareketlerle kendine ihanet ediyor bu arkadaş. bu hareketlere ihtiyacı olan bir adam değil ki lan bu, iki sezonda altmışa yakın gol atmış, bu sezon şl de beş gol atmış, türkiye liginde keza atıyor, kafa vuruyor, uzaktan atıyor, adam geçiyor fiziği iyi. niçin böyle şeylere ihtiyacı olsun ki?

    ikincisi takımına zarar veriyor. şl maçlarından sonra avrupada spor kanalları tüm maçların özetlerini defalarca veriyor, bir hafta boyunca bu görüntüler dönüyor ve yorumlar yapılıyor. galatasaray gibi bir takımın yalandan penaltı arayan ve sanki bunu bir taktik olarak yapıyormuş gibi bir algı yaratılması o maçta alınan puanlardan ne kadar değerlidir? ya da burağın bu imajı etkisinde kalan bir türk hakemin yarın öbürgün gerçek bir penaltıyı sırf bu önyargı yüzünden vermediğinde suçlu "ibne hakem" mi olacak?

    üçüncüsü gidişata zarar veriyor. karşı kale arkasından maçı izleyen bir adam olduğunu düşün. uzaklarda burak topla gidior; tak! yerde kalıyor ve kalkıp kendini paralarcasına hakeme itiraz ediyor. hakem oyunu devam ettiriyor. detay görmen mümkün değil ama bu kadar koşturulduğuna göre var bişey diyosun ve ıslıklamaya, hakemi yuhalamaya hatta küfür etmeye başlıyorsun, ortam geriliyor ve belki hem hakem hem rakip hem kendi takımın için iş planlanananın dışına çıkıyor.

    dördüncüsü rakip takıma zarar veriyor. galatasaray profesyonel bir futbol takımı ve oyuncuları bu takımda futbol oynayarak para kazanıyor evet ama rakipleri için de bu geçerli. uğur meleke nin dediği gibi olmayan bir pozisyondan penaltı kazanmaya çalışmakla bakkaldan ekmek çalmak arasında temelde gerçekten bir fark yok. sporda, sporculukta birilerinin hakkını yemek olmadığı, olmaması gerektiğini birileri bu arkdaşa sakin sakin izah etmeli. zira takımı türk futbolunun yaşayan en büyük futbol adamı olmasının yanı sıra, "onu çekme bunu çek" atarlılığına sahip bıçkın bir adam yönetiyor.

    hem belki bunlara dikkat edilseydi, 13.haftanın ilk maçında galip gelen takım liderliğe "maç fazlasıyla" değil, puan farkıyla yükselirdi, öyle değil mi?
    0 ...