bir kaç yıl önce hürriyet gazetesi binasında çalışırken, yağmurda sırılsıklam olmuş ve donmuş bir halde gitmiştim ofise. ısınma sevdasıyla elime çayımı alıp sözlükte bir şeyler okurken, sevgili arkadaşım serkan söylemez'in yazdığı gökhan türkmen'in seslendirdiği "yorgun" şarkısını dinliyordum bir taraftan... bir baktım şarkının ortasında biri şiir okuyor, diyor ki;
yani şimdi gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı?
donup kalmıştım, bu adam kim yahu diye...
öğrendim ki kahraman tazeoğlu diye bir adam varmış; kitapları varmış, şiirler yazar ve okurmuş, daha neler neler yazmış ve yaratmış...
o anda kazındı beynime bu isim...
hayat bir şekilde tesadüf ettirdi bizi, hiç yakınlaştırmadan... uzaktan uzaktan ne yapıyor, ne yazıyor bildim hep biraz...
bazen öyle şeyler yazdı ki, ben bu adama bunları ne zaman anlattım da o yazdı hissi oluşturdu...
belki biz aynıyız, belki hepimiz aynıyız...
çok az insanı tanıyıp bildiğim için mutlu olurum, tazeoğlu da beni var olması ile mutlu eden isimlerden...
kıyısızlar da der ki;
eğer bir gün geri dönecek olursan
sana söz veriyorum
bıraktığın değil,
bulacağın yerde olacağım.