bu ramazan başladım lost' a. çok geç başladım ama iyi oldu. günde 2'şer 3'er götürdüm bölümleri oruçluyken zaman geçsin diye. ilk 2-3 sezonundan aldığım hazzı hiçbir izlediğim diziden hatta filmlerden bile almadım. o benjamin linus' un adayı bunlara zehir etmesi. heyecanlar. anlatacak çok birşey yok tüm hislerimi anlatmam da baya uzun sürer,gerek yok. az önce final bölümünü izledim. şimdi kendimi boşlukta hissediyorum. dizide favori karakterim ilk bölümden beri james ford namıdeğer sawyer oldu. hugo,kate,sayid,desmond,benjamin linus,john locke,mistereko,frank lapidus,ilk başlarda nefret ettiğim ama sonra aşık olduğum juliet,richard alpert,jack,ilk başlarda favorilerimden olan ama sonra nefret ettiğim sonra tekrar ısındığım michael, ilk başlarda o yaygalarından nefret ettiğim claire, charlie, ana lucia, daha adını unuttuğum kişiler hepinizi özleyeceğim. sarstı be. sen neymişsin lost.. en çokta seni özleyeceğim sawyer. boşluğa düşürdün beni lost.
edit: jin reyizi unutmuşum ayıp olmasın ilk başlarda sinir oluyordum sonradan favorilerime girdi.
previously on lost deyişini özleyeceğim dayı!
edit2: bu diziyi izleyen herkes eminimki o adadakilerle arkadaş,dost olmuştur. özellikle ben hayatımın en yalnız döneminde bu diziyi bitirdiğim için benim arkadaşlarım adadakiler olmuştu. kendimi o adada hissetmiştim.