fazıl say

entry1488 galeri
    1042.
  1. Arabesk denilen iğrenç şeyi sevmemek vatanseverlik, sevmek ise vatan hainliğidir bana göre. Burada düşünceler farklılaşır. Kalitesiz bir şeyden bahsediyoruz. Kötü harmoni, kötü melodi ve bir yere varamamış bir müzikten bahsediyoruz...

    diyerek söz konusu kanaatini sadece müzik bazında yaptığını çıkarmıştım oysaki. burada kötü harmoni; 80 sonrası baskı, kötü melodi; dayatılana boyun eğme ve bir yere varamamış müzik de eğer her müziği arabeske indirgeme anlamı çıkıyormuş. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak arabesk müzik için önemli değil sanırım. arabesk altın çağını 70-90 yılları arasında yaşamıştır. orhan gencebay ın en bilinen albümlerinin çıkış tarihleri:

    Musalla Taşı (1969) · Kaderimin Oyunu (1970) · Bir Teselli Ver (1972) · Batsın Bu Dünya (1973) · Hatasız Kul Olmaz (1974) · Sarhoşun Biri (1976) · Benim Dertlerim (1978) · Yarabbim (1979) · Aşkı Ben Yaratmadım (1980) · Ben Topraktan Bir Canım (1980)

    elbette 80 sonrası da devam etmiştir. keza müslüm gürses ilk plağını 1968 yılında çıkarmıştır. 1969 da çıkardığı Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma plağı 300.000 satmıştır. yani anlayacağınız 1961 anayasası hâlâ yürürlükteyken de insanlar bu müziği dinlerlerdi. hem de özgürlükler anayasası diye bilinen anayasa yürülükteyken tamamen özgürce. tek erişilebilir müziğin bu olduğunu söylemek de bariz bilgisizliktir belki unutkanlık. çünkü o zaman kurtalan ekspres'in, erkin koray'ın, barış manço'nun, moğollar'ın hatrı kalır.

    sanırım şahsi fikirlerini sanki fazıl say ın ağzından dökülmüşcesine savunanlara türk müziği yakın tarihi yeter. adamın burada arabesk lafının altında bahsettiği türk halkıdır. sanki arabesk bozmuş gibi davrandığı.

    http://www.youtube.com/co...IsvQd4pRiaJxTwUPnNJ8tG-GU

    bale izlememeyi/izlemek istememeyi "geri bir tavır" olarak betimlemek elitistlik değildir de nedir?

    -aynı dönemde yaşıyoruz ve bu kadar farklıyız. bu bir zorluk değil mi? cümlesindeki tepeden bakan, benle aynı açıdan yaklaşmıyorlar, bütün gün bunlarla uğraşıyorum tavrı tam olarak faşizm değil mi? onların dinine inanmıyorum beni zorla yapmaya çalışıyorlar sözü ben bale izliyorum onlar da izlemeliler e ne kadar yakın?
    daha da acısı, "bu zorlukları nasıl çözeceğiz?" sorusu farklılığın çözülmesi gereken bir sorun olduğunu düşünmesi; "tek yol islam" a yakın değil mi?

    farklılıkları kabul edemez miyiz? sorusuna sessizliği ve sonra

    -yani ben baleyi seyredeyim yanımdaki kafasını eğsin seyretmesin bravo ya ne abuk bir cümle. hele alkış falan tam liseli. ben izliyorsam yanımdaki de izleyecek anlayışı dayatmadır bariz. sonrada hızlanan konuşmayla konuyu tayyip erdoğan a getirmek de acizlik. neye isterse getirsin tek kaçsın da.

    ne isterse çalsın, nerede isterse çalsın. bu aydın görünümlü bağnaz kafayla isterse mısıra sultan olsun.

    not: kişi eleştirilerinde soyağacına bakmak gerekmez. kişinin düşünceleri sadece kendini bağlar. babasının ne iş yaptığı, kayınçosunun altılı kuponu konudışıdır.
    0 ...