şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin, sonuna kadar.
erkekler, genelde bilinciyle isteklerine gem vurmaya çalışırlar. karısı, kızı, bacısı olan insanlar, onları sahiplendiği için topluma böyle kurallar sızdırmışlardır. ilk çağlarda atalarımızın yaptığı şey tecavüzdü, bizler, bu çağda yaşayanlar, geçmişteki tecavüzlerin, adet olmaya başlamış güçsüz küçük yaştaki kızların tecavüze uğrayarak türediği insanlarız. bırakın ilk çağları, kılıçlı kalkanlı dönemlerde, hatta yakın tarihte bile, savaşı kazananlar, fethettiği bölgedeki tüm kadınlara tecavüz etmişlerdir. tarih kitaplarında fazla yer verilmeyen ayrıntılardır bunlar. ama şimdilerde bunun çok katı karşıtları var. tecavüz, bir erkeğin egosunu en çok hırslandıran şeylerden biridir çünkü bu bir içgüdüdür. kadınların erkeklerden güçsüz yaratılmasının iki sebebi vardır; birisi doğada güçlü olan erkeğin kadınını sahiplenmesi ve koruması içindir. diğeri ise zorla da olsa cinselliğin sağlanabilmesi içindir. aslında kadın da cinsel birleşmede kendisini kullanılmış hissetmek ister. peki kadının psikolojisini tecavüzden sonra bozan nedir? birincisi toplum kuralları, dini şeyler vesaire ama asıl içgüdüsel sebep, kadının o adamın baba olmayacağını, kendisini ve çocuğunu korumayacağını bilmesidir. istemediği biri döllemiştir onu. peki sevgilisinden ayrılan kız neden ağlar? aynı sebepten. kendisini dölleyen erkek ilerki yaşamında kendisiyle birlikte olmayacaktır. yani tecavüz doğal bir olaydır temelinde. günümüzde bilinçlenmeyle önlenmeye çalışılsa da hiçbir zaman tam olarak bitmeyecektir. tecavüze aşırı tepki gösteren erkekler, tecavüz haberi okuduklarında kendi yakınlarıyla empati yapanlardır. ama bunun yanında bir gerçek daha vardır, tecavüz haberi okumak bile o erkeği istemeden tahrik eder. empati yaptığı sadece karısı kızı değildir, aynı zamanda kendisidir de.