olayları israile yararı-zararı şeklinde değerlendirmemek gerekir. bu şekilde değerlendirildiğinde ortadoğuda iran dışında bütün devletler israille müttefik demektir. öte yandan golan tepeleri hala suriye ve israil arasında gerginlik sebebidir.
daha acısı ise yine olayların esad siyonistti şuydu buydu diye değerlendirilmesidir. devletlerin dostu veya düşmanı yoktur. politikaları vardır. ve esadın da abd ve israille iyi ilişkileri olmuştur. tıpkı saddamın abd direktifiyle kuveyte girmesi, tayyibin bir dönem esaddan kardeşim olarak bahsetmesi vs. gibi.
suriye konusunda asıl öneml olan olay suriyenin bop a dahil edilmesinin bölge ve dünya dengeleri açısından önemidir. arap baharı adı altında yapılan hiçbir hareket halkına birşey kazandırmamıştır. beğenilmeyen ve diktatör olarak kabul edilen kişiler indirilmiş ve ülkelere kaos hakim olmuştur. bakılırsa ciddi bir yönetim boşluğunun olduğu görülebilir.
Libya petrollerinin yabancı firmalarının eline geçişi ve halkın her geçen gün fakirleşecek olması apayrı bir tartışma konusu olur.
Suriyede de yapılacak olan tam olarak budur. ülkede oluşturulacak bir karışıklıktan en fazla suriye halkı zarar görecektir. esadın yerine gelecek kişilerin birer demokrasi kahramanı olacağına inanmak çok büyük bir yanlış olur.
her geçen gün istikrarsızlaşan bir bölgede türk halkının da geleceği büyük bir tehdit altına girer.
Şunu da net bir biçimde görmek gerekir ki amaç kuzey suriyede bir kürt tampon bölgesi oluşturmaktır. türkiyede yerel yönetimler yasası geçtikten sonra kuzey ırak ve kuzey suriye ilk etapta federatif olarak türkiyeye bağlanacak sonrasında bağımsızlığını ilan edip ayrılacaktır.
tabii eğer biz olanları bir mezhep savaşı olarak değerlendirip sessiz kalırsak.
