ilk başlarda ısınamadığım, ancak oynadıkça kendine bağlayan, need for speed serisinin son oyunu. sanırım isminden dolayı olsa gerek, çıkmadan evvel beklentim çok yüksekti. malum 2005'te çıkan most wanted hala dimağlarımızda. yeni çıkanı ilk oynadığımda hayal kırıklığına uğramıştım. ancak oynandıkça alışılıyor, alıştıkça seviliyor oyun.
*daha önce bahsedildiği gibi araçları yoldan topluyorsunuz. siz buldukça açılıyor. ancak bazıları öyle yerlere gizlenmiş ki bulmak zulüm. porsche'nin bir modeli 5 katlı bir otoparkın en tepesindeydi mesela.
*sp (bir nevi deneyim puanı) kazandıkça most wanted araçları açılıyor. bugatti, mclaren gibi. ancak bu araçları alabilmek için önce o aracın sahibini teke tek yarışta yenmeniz, yarış bittikten sonra da take down etmeniz, yani çarparak saf dışı bırakmanız gerekiyor. aksi takdirde arabayı alamıyorsunuz. ancak çarpamasanız ve kaçsa bile şehrin herhangi bir yerinde yine karşılaşma olasılığınız var, umutlar tükenmiyor yani.
*çarpışma efektleri güzel.
*polisler geri zekalı değil. karşıdan gelirken üstünüze kırıp, yakalanmanız için makas atabiliyorlar. ayrıca polis araçları da güçlü. havada saltolar attırabiliyorlar.
kısaca, sözlükçü her şeye bok atmalıdır mantığıyla yargısız infaz edilmemeli oyun. kesinlikle oynamaya değer.