1929 ekonomik bunalımı sonrasında çözüm önerileri getirmek amacıyla 1937 yılında yayımlanan "istihdam, faiz ve paranın genel teorisi" adlı kitabında ortaya koyduğu düşünceler yıllarca dünya ülkelerinin ekonomi politikalarını etkilemiştir.o zamana kadar etkili olan klasik ekonomi argümanlarına ciddi eleştiriler getirmiş ve bunları çürütmeye çalışmıştır.klasiklerin söylediği gibi ekonominin sürekli tam istihdamda dengede olmadığını eksik istihdamda da dengeye gelebileceğini öne sürmüştür.ayrıca fiyat ve ücretlerin esnek değil yapışkan olduğunu, faizin para talebi ve para arzı tarafından belirlendiğini, likidite tuzağı nedeniyle para politikasının etkin olamayacağını öne sürmüştür.ona göre 1929 yılında yaşanan depresyonun temel nedeni talep yetersizliğidir.hükümet genişletici maliye politakası yoluyla talebi ve buna bağlı olarak üretimi arttırmalıdır.