tanrının bizlere lutfettiği değerli şahsiyet friedrich nietzsche tanrıların hepsini öldürmüş bulunmaktadır.tanrının aslında var oldugunu fakat kişiyi yarattıktan sonra ortadan kayboldugunu yani öldüğünü ima etmek istemektedir.
üstün insan kavramını ortaya çıkaran nietzsche der ki: "bakın, ben şimşeğün peygamberiyim...bu şimşeğe Übermensch(üstün-insan) denir...tüm tanrılar öldü: şimdi Übermensch'in yaşamasnı istiyoruz...bir gün öğle vaktinde bu bizim son isteğimiz olsun...hayat bir haz pınardır; ama ayaktakımnın da su içtiği yerde, bütün kuyular zehirlenir"
pek değerli filozofumuz dile getirdikleri ile hem kendi hayatını zindana çevirmiş hem de dile getirdiklerini işitenlerin hayatlarını. bir kez başladısanz eğer sevgili nietzschenin yazdıkların söylediklerini okumaya, sarhoş olmaya başlamışsınızdr demektir. yalpalamanızla birlikte tüm düşünceler birbirine karışmıştır artık ve işin içinde çıkamayacaksınızdır.
düşünceleriyle bariyerler yerletiştirir; insanlarında kendi düşüncelerini oluşturabilmelerine engeller. kesin bir noktaya ulaşmanız imkansızdır bu da beyninizi kemirir durur.
mesela;
insan mı tanrının hatasından ibaret? yoksa tanrı mı insanın hatasından ibaret?
gerçeğin ne kadarına dayanabilirsiniz?
there is no beast without cruelity.
yükseldikçe uçma bilmeyenlere, daha küçük görünmemiz kaçınlmazdır.
bizler arzu edilenden ziyade arzu etmeye aşığızdır
yaşam planınız sizin elinizde değilse, varlığınızı rastlantıya bırakmışsınız demektir.
size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemim yollarını aramak değil.
beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir
ölümün son iyiliği bir daha ölmeyecek olmaktır.
kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?
daha bir çok üzerinde düşünerek yıllarımı harcayabileceğim mevcut sözleri bulunmaktadır.
sevgili filozofumuz frengi hastalığına yakalanmıştı; bu sebepten kadınlarla birlikte olmama prensibini edinmiştir. tek önemli gönül ilişkisini lou salome ile birlikte yaşamıştır. aristokrasi tayfasından olan bu bayan da nietzschenin fikirlerine çok değer vermekteydi. enteresan bir fotoğraf günümüze kadar gelmiştir. sevgili nietzsche, o sıralar pek değer verdiği arkadaşı paul ree ve elindeki kırbacı ile salome.
Beynindeki doğum sanıclarını şu şekilde ifade ederdi: "sürekli acı; günün birçok saati boyunca, deniz tutmasına benzer bir his, konuşmayı güçleştiren bir kısmi felç."
filozof kitle hareketlerinden nefret ederdi. toplumda var olan gelenek göreneklerin kişiyi körleştirdiğini söyler aptal insanların ise bu kurallara ayak uydurma çabalarına lanet ederdi.işte dininde bu şekilde aptal insalara layık kurallardan ibaeret oldugunu düşünürdü.
anlamak ve anlatmak çok zor. eğer boşluktaysanız nietczsheden uzak durmanızı tavsiye ederim.