uludağ sözlük dini konular kapışması

entry66 galeri
    46.
  1. devam eden kapışma... ama açıkçası bende devam etmeye pek bir şevk kalmadı. çünkü hep aynı tarz demogoji devam ediyor ve ben burada bir laf kalabalığına karşı, hayır, yanılıyorsun demek gibi saçma bir durumda kalıyorum.

    bu, selefi demgoji metodu, daha önce bir çok defa dediğim gibi, oryantalistlerin ve islam düşmanlarının metodudur. turan dursun da aynı metodu kullanırdı. ben aynı demogoji tarzını alayım, bütün kuran'ı yalanlarım size... ortada hiçbir islami hakikat bırakmam. veya direk selefiler gibi, "istediğimi alırım, istediğimi almam"... "benim ölçemediğim derinlik, ölçülemez derinliktir" derim. benim kafama yatmayan meselenin dinde yeri olmaz derim.

    gerçi bu ay mucizesi konusunda arkadaş, mehdi ve hazret-i isa konusundaki gibi adres göstememiş. hani birini şiilerden almıştık, ötekini hristiylardan; tasavvuf zaten hind'dendi. her nedense, şakk-ı kamer'in nereden alındığını söylememiş. onu da söyleseymiş, tam olacakmış. olsun, bu seferlik mazur görelim: bu sefer bizimkiler kimseden almamış da şöyle etmişler:

    - lan bütün islamı oradan buradan aldık. oturup bir de kendimiz bir şey uyduralım. çorbada bizim de tuzumuz olsun!

    var mı böyle bir şey ya? din böyle bir şey mi? selefilere sorarsan tabii ki böyle değil... sadece onların kafasına yatmayan, kendi küçük akıllarınca rasyonalize edemedikleri şeyler oradan buradan veya uydurma... din düşmanlarının içeri sızmış olanları bunlar. tam olarak "hepsi alındı" demiyor, "yarısı alındı" diyor. ve bunu güya ispatlamak için bin deeden su getiriyor, mantık parendeleri atıyor.

    şakk-ı kamer, yani ay'ın ikiye yarılması mucizesi kur'an'da sabittir, ey cemaat-i müslimin. öyle olmuştur, böyle olmuştur, ben bilmem, aklım ermez. adı üstünde mucize... dinde mucizelerin olması, akıldışı şeylerin olması neden batar bazılarına? cevabı çok basit: imanları yoktur da ondan... onlar mantıklarıyla bakarlar olaya; mantıklrına sığmayan şey yalandır, sığan şey doğru... böyle bir mantık dini değil ama islam!

    şimdi tam da üzerinde bulunduğumuz konu itibariyle bakalım da malımızı tanıyalım:

    -"saat yaklaştı ve ay yarıldı. onlar bir ayet görseler yüz çevirirler ve süregelen bir sihirdir derler. yalanladılar, hevalarına uydular, halbuki her iş kararlaştırılmıştır." (kamer: 1-2-3)

    bak bence burada müşrikler kadar selefileri de anlatıyor: onlar bir ayet (mucize) görseler yüz çevirirler ve sürgelen (geleneksel!) bir sihirdir (uydurmadır) derler. hevalarına (kendi mantıklarına) uyarlar. halbuki her iş kararlaştırılmıştır.

    tam da selefileri anlatmıyor mu? ama diyeceksiniz, bu işin "bence"si olmaz. sencesi oluyor da bencesi niye olmuyor? sen kendi kafana göre kesip biçiyorsun dini, istediğin ayeti saptırıyor, istediğin hadisi kaldırıp atıyor, istediğin alimi yalanlıyorsun da, ben yapınca neden olmuyor? bence tam da selefiler anlatılmış bu üç ayette. cuk oturmuş...

    "saat yaklaştı ve ay ikiye yarıldı"... nedir? mantık parendeleri atarsan, şudur, budur, bir sürü zırva sıralayabilirsin... selefi arkadaş diyor ki, hayır efendim, bu asr-ı saadette olmamıştır, kıyamette olacaktır. asr-ı saadette olmuş olmasını aklı almıyor, ama kıyamette olabileceğini düşünüyor...saçmalığa bak... lan olum, o gün olamadıysa, gelecekte nasıl olacak?

    ben sana, aynı senin demogoji usulünle, kıyamet diye bir şey olmadığını, onun lugat anlamının "son" olduğunu, sonunda herkese göre değişebileceğini ispatlarım(!) vaktim yok, uğraşamıyorum böyle şeylerle...

    her neyse, şunu diyeyim:

    burada "saat"ten kasıt -arkadaşın her nasılsa kabul edebildiği gibi- "kıyamet"tir. "saat yaklaştı" denmesi de, allah resulü'nden sonra devirlerin sonuna gelindiğini, 7 büyük zaman devresinin sonuncusunun başladığına, kıyamet saatinin gelmekte olduğuna işarettir.ve ayın ikiye bölünmesi, bununla ilgilidir.

    bunun yanında başka yorumlar da olabilir. çünkü kuran bütün zaman ve mekana indirilmiştir. her devirde ayrı bir mana, herkese ayrı bir mana verir. zahir hükmünü ve bilinen hakikatini inkar etmedikten sonra, içinden binbir hikmet sızdırılabilir. misal; bir tevile göre, saat "kıyamet" anlamına gelmez de, başka bir anlama gelir.bir tevile göre, "ay ikiye ayrıldı" ifadesinin işaret ettiği, mesela bir yerde bir topluluğun ikiye ayrılması olabilir.

    her şey olabilir. ama bir şey olamaz: apaçık ayeti inkar etmek. bir din hükmünü, aptalca demogojiyle yıkmak...

    sıkıldım da bundan... isteyen inansın, istemeyen inanmasın kardeşim. islam, 1400 sene saçma sapan gelmiş de, iki tane baldırı çıplak selefinin düzeltmesine muhtaç bir din değildir. islam, hak dindir ve allah'ın himayesi altındadır.
    0 ...