ancak gerçekten mutlu olduğunuzda farkına varabileceğiniz ruh halidir. daha çok kendinden memnun olma kendini sevmeyle alakalı içsel bir durumdur mutlu olma hali. bazı insanlar kendini sevmediğini kendine, kaldı ki başkalarına, itiraf edemediğinden, bu durumu değiştirmeye gücü ve cesareti olmadığından durumu öylece kabullenir ve yaşamını koca bir mutsuzlukla geçirir hatta o kadar benimser ki bu durumu, mutsuzluk artık onun için normal bir ruh haline dönüşür. bu tip insanlar illaki sürekli bunalımda olan, gözyaşları her an akmaya hazır, kötümser, umutsuz, içinde neşe kıpırtısı bile olmayan, asla gülümsemeyen ve kahkaha atmayan insanlar değildir. aksine çok neşeli, girdiği ortamlarda eğlence kaynağı olan, güçlü bir mizaha sahip, dışarıdan bakıldığında kendine çok güvenen, dört dörtlük insanlar gibi bile görünebilirler, fakat tüm bunlar anlık sevinçler,coşkular ya da üzüntülerdir. Beyinlerinin ve ruhlarının en temelinde, en derininde yatan ana duygu mutsuzluk olduğu için hiçbir duygu onlar için anlık olmaktan öteye geçemez, mutsuzluk onları sadece anlık nefes alma imkanı tanır çünkü. kalabalık bir grup içinde çok neşeli olan bu kişiler, yalnız kaldıklarında tam bir üzgün palyaço görünümüne bürünürler. duyguları dış kaynaklı ve kısa sürelidir. bunun yanında, aşırı derecede somurtkan, iki lafından birinde dünyanın sonunun geldiğinden, insanların, olayların her şeyin ama her şeyin çekilmez bir hal aldığından bahseden, hayattan zevk aldığına şüphe duyabileceğiniz bir insanın da ruhunun ve beyninin derinliklerinde beslediği koca bir mutluluk nehri olabilir. uzun lafın kısası azizim, ne göründüğümüz gibiyiz, ne de olduğumuz gibi görünüyoruz. *