eleştiriye pek gelemiyoruz anlaşılan?.. ha evet kimse aptal değil, yazılnları okuyabiliyor ve pekala anlayabiliyorlar. kimseyi aptal yerine koyma!.. efennim ben yazdım ama düşünmedikleri için yaftalıyorlar. hayır yok böyle bi amacım. asıl mesele şu; ahlak diye, dürüstlük diye, namus diye remixlenip önümüze servis edilen pespayelikler. yazının bir bölümüne katıldığımı söylemiştim zaten. sadece şu ucuz söylem(bekaretin beyinde olması) hoşuma gitmedi gitmeycek... çünkü manipüleye açık bir konu ve yaptıkları rezilliklere kalkan olarak kullanan çok bünye var. ha bir konuda yerden göğe kadar haklısın, bekareti olup yemediği nane kalmayan insanları gördü bu gözler ve görmeye devam edecek aynı gözler. ama dikkatli bir göz kimin neyi ne için söylediğini de ayırt edebilmeli. senin için namus kavramının bacakların arasında olmaması, bir diğeri için namus kıstasıdır belkide. tabi bekareti arayan biri gerçekten bulsa bile sonrasında aldatılmayacağının, ihanete uğramayacağının bir garantisi yok. bir söz vardır: "güven kavramını bacak arasına sokarsan üzerine işenmesi kolay olur" diye.. insanlar neyi hakketiğini düşünmeli ve karşısındaki insandan ona göre istemeli.. ve buna uygun davranmalı.
gene müthiş yanılgıda olduğun bir konu var!.. o da tribünlere oynayanın ben olmadığım gerçeğidir. yobazlık ise bir kesime ait bir söylem olmadığı gibi, marjinalinden tut enteline, sağcısından tut solcusuna kadar doludur.
son olarak bende ekleyeyim, somutlaştırdığını soyutlaştırayım, anal seks işin en çetrefilli kısmı, ilk kural sabır, ikinci kuralda acısız olması!.. ha yok acıdı ise ters giden bişeyler var demektir. bir kalıp arap sabunu ve ya su bazlı kayganlaştırıcılar eşliğinde bu sorunun üstesinden gelinebilir, hatta hoşlanılabilinir yani.