atatürk ün ingiliz valisi olmak istediği iddiası

entry178 galeri
    69.
  1. Mustafa Kemal, 14 Kasım 1918’de ingiliz Daily Mail gazetesi yazarı Ward
    Price ile Pera Palas’ta görüşmüştür. Lord Kinross, bu görüşmeyi
    şöyle anlatmaktadır: “Mustafa Kemal… Pera Palas
    otelinin müdürüyle haber göndererek gazeteciyi kahve içmeye
    çağırdı. Ward Price de Genelkurmayın istihbarat servisindeki
    albaya danıştıktan sonra çağrıyı kabul etti. Mustafa
    Kemal onu üniformasıyla değil de, sırtında jaketatay ve başında
    fesle karşıladı. Ward Price, Mustafa Kemal’i yakışıklı
    ve erkek tipli buldu. Elini kolunu oynatmadan, sakin ve ölçülü
    bir sesle konuşuyordu.”

    Mustafa Kemal bu görüşmede
    Price’e, “Bu böyle olmaz vatanı baştan başa değiştirmek
    lazım, yenileştirmek lazım” demiştir.

    Price, 1939 yılında
    istanbul’a gelmiş ve Cumhuriyet gazetesine bir demeç vermiştir.
    Price demecinde, 1918’de Mustafa Kemal’le yaptığı
    görüşmeyi kastederek, “O zamanlar doğrusu bu laflara
    pek dikkat etmemiştim. Mesleğimin her zaman hatırlayacağım
    büyük hatası, bu emsalsiz dehayı o zaman keşfedememiş
    olmamdır” demiştir.

    Ancak Price, bu demeçten
    tam 18 yıl sonra 1957 yılında “Ekstra-special Correspondant”
    yani “Çok Özel Gazeteci” adlı kitabında, Mustafa
    Kemal’in 1918’deki görüşmede kendisine, “Eğer ingilizler
    Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa, ingilte-
    re yönetiminde bulunan tecrübeli Türk valileriyle çalışmak
    gereğini duyacaklardır. Böyle bir yetki çerçevesinde
    hizmetlerimi sunabileceğim uygun bir yerin mevcut olup
    olamayacağını bilmek isterim” dediğini iddia etmiştir.

    Price, bu görüşme sırasında Albay Refet Bele’nin de orada
    olduğunu belirtmiştir. Price, ayrıca Mustafa Kemal’in böyle
    bir göreve istekli olduğunu, kendisinin bu öneriyi ingiliz
    askeri istihbaratından Albay Hoywood’a bildirdiğini, ancak
    ingilizlerin bu öneriye o sırada fazla önem vermediğini ileri
    sürmüştür.

    Price’ın, “Mustafa Kemal ingiliz valisi olmak
    istiyordu!” iddiasını “doğru” kabul edecek olursak şöyle
    yorumlayabiliriz: işgal istanbul’unda direniş planları yapan
    Mustafa Kemal, bütün vatanseverlerin ingilizler tarafından
    tutuklanıp Malta’ya sürgün edildiği bir ortamda ingilizlerin
    hedefi olmaktan kurtulmak için, “strateji gereği” ingiliz taraftarıymış
    gibi görünmek amacıyla Price’e böyle bir öneri
    sunmuş olabilir. Ya da daha güçlü bir olasılıkla, ulusal direnişi
    örgütlemek için bir şekilde istanbul’dan Anadolu’ya
    geçmeye çalışan Mustafa Kemal, “ingiliz valisi” olarak kolayca
    Anadolu’ya geçmeyi düşünmüş olabilir. istanbul’dan
    Anadolu’ya geçmek için “ingiliz vizesine” ihtiyaç duyulan
    bir ortamda zeki ve taktikçi Mustafa Kemal’in böyle bir plan
    yapmış olması muhtemeldir. Sadi Borak’ın dediği gibi, “Bir
    görevle Anadolu’ya geçerek orada ulusal direnişi körüklemek
    kararında ve azminde olan taktisyen Mustafa Kemal’in
    bu yola da başvurmasını doğal karşılamak gerekir.” Prof.
    Andrew Mango da aynı kanıdadır: “…Mustafa Kemal…
    Belki de ingilizlerin desteğiyle askeri bir yönetici olarak
    Anadolu’ya dönüp Ermenilere ve Yunanlılara toprak verilmesini
    önlemek için çalışmayı düşünmüştür. Türklerin çoğu
    için de en acil tehlike buydu.”

    Ancak, Mustafa Kemal’in
    hareket tarzı, yönetimi ve Price’ın çelişkili ifadeleri dikkate
    alınacak olursa, onun ingilizlere böyle bir teklif yapmasının
    olanaksız olduğu görülmektedir.

    Şöyle ki:
    a. Görüşmenin tarihine bakılacak olursa (14 Kasım 1918)
    Mustafa Kemal istanbul’a geleli daha bir gün olmuştur ve
    henüz kafasında Anadolu’ya geçmek değil, istanbul’da siyasi
    yollara başvurarak çözüm aramak vardır.

    b. Price’ın bu iddiası güvenilmezdir. Çünkü Ward Price, 1918
    yılında Daily Mail gazetesine ve 1939’da Cumhuriyet gazetesine
    verdiği demeçlerde “Mustafa Kemal’in ingiliz valisi
    olmak istediğinden” söz etmezken, 1957 yılında yayınlanan
    “Çok Özel Gazeteci” adlı kitabında “Mustafa Kemal’in ingiliz
    valisi olmak istediğini” iddia etmiştir.

    c. Price, Mustafa Kemal’le yaptığı görüşme sırasında Refet
    Paşa’nın da orada olduğunu ileri sürmüştür, ancak 14
    Kasım’da henüz Mustafa Kemal, Refet Paşa ile görüşmemiştir.

    d. Mustafa Kemal, Price ile istanbul’da görüşmesinden daha
    bir hafta kadar önce (3-8 Kasım 1918) Adana’dan Sadrazam
    ve Harbiye Bakanı Ahmet izzet Paşa’ya gönderdiği
    telgraflarda açıkça ingiliz karşıtlığını ortaya koymuş, emrindeki
    orduya “ingilizlere ateşle karşılık vermeyi emrettiğini”
    belirtmiştir: “…ingilizlerin her dediğine boyun eğilecek
    olursa onların ihtiraslarının önüne geçmeye imkân kalmayacaktır.”
    “…iskenderun’a her ne sebep ve bahane ile asker
    çıkarmaya girişecek ingilizlere ateşle engel olunmasını
    7. Ordu’ya emrettim.” “…ingilizlerin elde edeceği sonucu
    onlara kendi yardımımızla bahşetmek, tarihte Osmanlılık
    için ve özellikle bugünkü hükümetimiz için kara bir sayfadır.”
    “… ingilizlerin iğfalkar hareketlerini, ingilizlerden
    ziyade haklı görenlerle işbirliği yapmaya yaradılışım müsait
    değildir.” Bir hafta önce “ingilizlere ateşle karşılık ver-
    mekten” söz eden Mustafa Kemal’in bir hafta sonra “ingiliz
    valisi olmaktan söz etmesi” ne kadar inandırıcıdır? Price,
    eğer o günlerde Mustafa Kemal’in daha birkaç gün önce
    Adana’dan Harbiye Bakanlığı’na gönderdiği “ingiliz karşıtı”
    bu telgrafları bilseydi, bu gülünç dedikoduyu şüphesiz ki
    kitabına koymazdı.

    e. Price’nin bu iddiasını çürüten en somut olaylardan biri
    Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında yaşanmıştır.
    21 Mayıs’ta Mustafa Kemal, Samsun’da güvenlik
    durumunu görüşmek üzere ingiliz Güvenlik Yüzbaşısı L.
    H. Hurst ve iki meslektaşıyla buluşmuştur. ingiliz subaylar
    Mustafa Kemal’e açıkça, Osmanlı hükümetinin ülkeyi yönetemediğini
    bu nedenle en azından birkaç yıl için yabancıların
    korumasına ve müdahalesine ihtiyaç olduğunu söylemişlerdir
    ve Türkiye’nin ingiliz mandası altına girmesini
    teklif etmişlerdir. Mustafa Kemal, sorunların çözüleceğini
    söyleyerek bu teklifi kesin bir tavırla reddetmiştir. Soruyorum;
    Mustafa Kemal, gerçekten ingiliz valisi olmak isteseydi,
    ingilizlerin Samsun’da kendisine yaptıkları bu teklifi
    geri çevirir miydi?

    f. Yerli ve yabancı tarihçiler de Price’nin bu iddiasının gerçeği
    yansıtmadığı düşüncesindedirler. Prof. Sina Akşin, “Bu
    olayı ciddiye almak çok zordur. Vatana ciddi hizmetlerde
    bulunmaya hazırlandığı ve en az Harbiye Nezaret’i ne göz
    diktiği bir sırada Mustafa Kemal’in böyle süfli bir teklifi,
    araya otel müdürünü ve bir gazeteciyi koyarak yapması,
    inanılacak şeylerden değildir. Böyle bir görüşmenin yapıldığı
    kesinlikle kanıtlansa bile, önerinin ciddi olarak yapılmadığına
    hükmetmek gerekir” derken, Doğan Avcıoğlu ve
    Sadi Borak da Mustafa Kemal’in ingiliz karşıtlığına dikkat
    çekerek, bu iddianın inandırıcı olmadığını belirtmişlerdir.393
    Yabancı tarihçilerden Prof. Andrew Mango, Price’nın iddia-
    sını, “Yorum farkları ve unutkanlık olabileceği noktası göz
    ardı edilmemelidir” diyerek sorgularken, Lord Kinross, bu
    görüşmenin nedenini, Mustafa Kemal’in dolaylı yoldan ingilizlerin
    ağzını arama isteğine bağlamıştır. Grace Ellison’ın
    1928’de yayınlanan “Turkey Tuday” adlı eserinde, Sir
    Alexander T. Waugh’ın 1930 yılında yayınlanan “Turkey
    Yesterday, Today and Tomorrow” adlı kitabında ve Prof.
    Bernard Lewis’in 1961’de yayınlanan “The Emergence of
    Modern Turkey” adlı çalışmasında gazeteci Ward Price’nın
    iddiasına yer vermemeleri, bu iddiayı ciddiye almadıklarını
    göstermektedir.

    g. Ciddi tarihçiler, gazeteci Ward Price’nın “iddiasını” doğrulamazken
    ve dikkate almazken ülkemizdeki “Vahdettinperest
    ikinci Cumhuriyetçi liboşlar” ve “Atatürk paranoyasına
    yakalanmış yobazlar”, Price’nın iddiasına dört elle sarılmışlardır.
    Bu iddiayı son olarak gazeteci yazar Taha Akyol,
    “Ama Hangi Atatürk” adlı kitabında ve Mustafa Armağan,
    “Kim Hain Kim Kahraman” adlı bir yazısında gündeme getirerek,
    sözüm ona, “Mustafa Kemal’in de ingilizci olduğunu”
    kanıtlamaya çalışmışlardır!

    Şimdi bu çevrelere, onları
    hayal kırıklığına uğratacak bir gerçeği hatırlatalım: ingiliz
    gazeteci Ward Price, istanbul’da sadece Mustafa Kemal’le
    görüşmemiş, aynı zamanda Osmanlı hükümeti temsilcileriyle
    ve dahası –sıkı durun– Padişah Vahdettin’le de görüşmüştür.
    Price, 11 Kasım 1918’de Sadrazam Tevfik Paşa
    ile görüşmüş, Tevfik Paşa, Price’e, “Amacımız ingiltere ile
    eski dostluğu canlandırmaktır” demiştir.

    Price, 17 Kasım
    1918’de de Ayan Meclisi Başkanı Ali Rıza Bey’le görüşmüş,
    Ali Rıza Bey de kendisine, “ingiltere ile samimi bir ittifakı
    arzu ederiz” demiştir.398 Price, 24 Kasım 1918’de Padi-
    şah Vahdettin’le görüşmüş, Vahdettin, ingiliz gazeteciye,
    “ingiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı
    babam Sultan Abdülmecit’ten miras aldım. Ermenilerin
    öldürülmeleri…. Kalbimi yaralamıştır. Adalet çok geçmeden
    yerini bulacaktır… Şimdi bu sebepten memleketim ile
    Büyük Britanya arasında öteden beri mevcut dostane münasebetleri
    yenileyip kuvvetlendirmek için elimden geleni
    yapacağım… Diyebilirim ki Türk milleti ingiltere’ye karşı
    aynı duygularla, hem de umumiyetle çok daha kuvvetle
    duygulanmaktadır.” demiştir.

    Vahdettin’in Ward Price’e
    yaptığı bu açıklamalar, 6 Aralık 1918’de Daily Mail gazetesinde
    yayımlanmıştır.400 Mustafa Kemal’le yaptığı görüşmeden
    tam 40 yıl sonra yazdığı anılarında “Mustafa Kemal
    ingiliz valisi olmak istemişti!” diyen Ward Price’ı çok seven
    “Vahdettinperestler”, aynı Price’ın Vahdettin’in “ingiliz
    severliğini” olanca açıklığıyla ortaya koyduğunu biliyorlar
    mıdır acaba? Yoksa biliyorlar da saklıyorlar mıdır, nedir?...

    bu da yalan iddianın linki; http://www.sinanmeydancom...rdu-Yalan%26%23305%3B.htm
    0 ...