bu adamın muhabbetini o kadar seviyorum ki, onun yorumlamadığı maçı izleyesim gelmiyor.
"hohohoho" diye gülüşleri, bayat esprileri, maç bitiminde içten ve yüksek sesle "hoşçakalın" deyişi. bir nesilin basketbolu sevmesinde öncü oldu diye düşünüyorum.
orkun çolakoğlu'yla kaydettikleri podcastleri de dinliyorum.
ara sıra rock fm'e konuk oluyor. orda da görüyoruz; sadece basketbolda değil, birçok konuda fikir sahibi. kültürlü.
tek sevmediğim yanı lebron takıntısı. lebron aşağı, lebron yukarı. mesela serbest atış çizgisinden vince carter kaçırdığı zaman "iyice guiza'ya benzemeye başladı" derken, lebron air ball yapınca "olur böyle şeyler, yorgunluktandır" deyip insanı çileden çıkarıyor.
hastasıyım bu oyunun diye bir kitabı da var. en yakın zamanda alıp okuyacağım.
