"tohumu
anasının rahmine
bir ilkbahar gecesi düşmüş.
baharmış.
dışarda rüzgâr.
dışarda dallarda, bulutlarda
toprakta delimsirek çırpınışlar.
bir yanda hışır hışır emeniyor börtü böcek
irili ufaklı bütün kuşlar
suskun buldukları korunakta
öte yanda tabiat
bir kadınla bir erkeğin yatakta
terli telaşıyla yarışa yelteniyor.
ah, bu hep zaten böyle oluyor
insanlar tabiatı her zaman heyecana boğuyor
çünkü kuşlar ve böcekler gibi değil
bulutlar ve ırmaklar gibi sevişiyor insanlar
sevişerek çiseliyorlar dünyayı
yalnız ilkbahar gecelerinde değil
sevişiyorlar
sonbaharın mağmum karanlığında
kış gelince hakaretamiz bir soğuk çattığında
yaz olunca ısınan baygınlığın çözeltisi yüzünden
sürgün günlerinin birinin batımında
birisi bir başkası yerine seyahat ederken
yusuf'a doğru giden her eğimde
her hangi bir vakte denk düşüyor
sevişme ânı."