3.
efsane şaire iki entry girilmiş, ayıbımızı kapatalım, bu ayıp bize yeter de artar.
iki şiirinle tanıtsak en doğrusunu yaparız.
-ayakta-
yalnız yanında
azalıyor mesafe
kelimelerle açılıyor
sessizlikle kapanıyor
perde
dokunmak
tenin buluşması rüzgarla
bulutlar çekilirken yağmurdan sonra
yıldızların uzaklığına bakılan gecede
fırtınada kökünden kırılmış sardunya
öteki gövdelere yaslanabilir
ya da
boylu boyunca uzanır toprağa
kırılmışlığından bir sürgünde verebilir
çürüyebilir de ayakta.
M.Sefa
-GÜLE GÜL ARALIĞI-
-sırlara bulanan, aynalarda arayan kendini
adını bilmeyen gül, bilir mi rengini-
düşler gemilerin girmediği denizleri mi tutkulu
uzak anımsamaların sessizliği mi sözün boğumu:
ürkünç, büyülü yosunların titreştiği derinlerin uğultusu
lâl, göklere biçimsiz işaretler bırakıp dağılan bulutların sunduğu
aklın dikenleri mi büyür tersine kanatır ruhu
boşluğa bir anlam mı esirgesin anı olan çocukluğu
eşsiz bir vazgeçiş değilse uyanılan her uyku
neden maktûl ve katil bir beden yitirip yitirip bulduğu
buğu değil mi kışgöllerine ölüme mesafe arayan boynu
avlardan avlardan artarsa kalır siyahlığına kuğu
kendiliğinden girer araya ve silinir bir el vedaıyla
dışına bir uzaklık değil mi yüzdeki, sözdeki buğu
güzbahçesinde üşüyen gül yaprağından çiy düşürür
rüzgar mıdır, geçmişi gelecekle buluşturan mı bu
M.Sefa