"Düşünsene, sen de bugünlerde zorla yaşamıyor musun aslında? Geçip gitsin de bitsin diye bekliyorsun sanki. Öyle değil mi?
Vitesi boşa alıp kendine yuvarlanmak, etin o hastalıklı, yumuşak kıvamı alıncaya kadar durmak, sesli mi içinden mi konuştuğunu unutana kadar yalnız kalmak, gitgide 'zaten insanlarla birarada olmanın saçma olduğu' kanısına varmak, derken ipin ucunu kaçırmak...
Bir gün zararsız bir 'mola' gibi başlayan o durma halinin, balçık gibi insanın üzerine yapıştığını söylemişlerdi de, kimse oradan nasıl çıkılacağını dememişti ki..."