zihnindeki kelimeler bir bir tükenir. elde avuçta kalan birkaç kelimeyi yazmak istersin, dönüp okuyabilmek için, kendini hatırlayabilmek için. ama zifiri karanlık bir odadasın, siyah bir kağıt, siyah bir kalem var elinde. yazıyorsun, ama ne yazarken görebiliyorsun kelimelerini ne okurken. zorluyorsun gözlerini, gözlerin de karanlığa alışmış hani, ama yine de bir harf dahi bulamıyorsun. zihninde dolandırıyorsun kalanları, onlar da uçup gitmeye hazırlanmış çoktan. senden geriye kalan birkaç kelime orda, o siyah kağıtta duruyor, ama ne yaparsan yap göremiyorsun. tek ihtiyacın ışık. siyah kağıttaki siyah kalem darbelerini takip edebilmen için tek ihtiyacın ışık. ama ışıksızsın, depresyondasın. uyanıkken karabasan görmek gibi, bağırıp da sesini duyuramamak gibi.