dördünü yiyip kendimi frenlemek suretiyle ikisini bıraktığım çokomel. kokusu bile yetiyor.
boş su bardağı-yanımda dolu durduğunu gören olmadı henüz-,
birer ısırık alıp bırakılmış bir kaç kitap-harbiden çok sabırlılar ben olsam benim boğazıma yapışırdım sıkıntıdan-
bir adet kırmızı mum-o da mum gibi beni bekliyor,
tv kumandası tembel tembel yayılmış keyif çatıyor mıncıklanmadan durmanın keyfi bu olsa gerek,
defter ve kalem-çocukluğumdan beri bana en büyük huzur veren iki şey bu ikili işte, boş bir defter ve kalem.